Bu diyette size öğün öğün ne yemeniz gerektiğini değil, her öğün için değişik alternatifler sunuyoruz. Bunların içinde beğendiklerinizi ve canınızın çektiğini yiyebilirsiniz. Kahvaltınız 300-350, öğle ve akşam yemekleriniz 350-400, ara öğünleriniz ise 65 kaloriden oluşuyor. Bu diyet programına uyarsanız, yedi günde üç kilo verebilirsiniz. Tabbi ki bu tür bir diyete uzun süre devam etmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu da unutmayın. Diyetisyen Aşkın Yüksel den hızlı incelme diyeti:
SABAH
l Bir dilim kepek ekmeğine sürülmüş yağsız labne, yanında bir adet domates ya da greyfurt ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu.
l İki dilim kepek ekmeğiyle hazırlanmış peynirli tost, bir adet yumurtayla yapılmış omlet, bir adet domates.
l Bir adet elma, 30 gram müsli, bir çay kaşığı bal ve 100 gram yağsız sütle hazırlanmış elmalı müsli.
l Bir dilim reçelli ya da ballı etimek, 40 gram yağsız salam ya da tavuk göğsü, yarım adet salatalık.
l Çalışan kadınlar için, bir adet muz, bir adet elma, bir adet kividen oluşan meyve tabağı.
ÖĞLE
l Bir porsiyon yağsız tavada hazırlanmış sebze ızgara.
l İki dilim vejetaryen pizza.
l Bir kase çorba, bir dilim kepek ekmeği, 20 gram yağsız peynir.
l Bir adet fırında patates, yanında haşlanmış sebze.
l Çalışan kadınlar için, salata yapraklı, peynirli, domatesli sandviç, yanında bir bardak domates suyu.
AKŞAM
l Bir adet kepek ekmeğiyle hazırlanmış domatesli, biberli, peynirli tost.
l Patates, kabak ve bamyayla hazırlanmış bir tabak yağsız türlü.
l Bir tabak spagetti bolonez.
l İki adet etli domates dolması.
l 250 gram haşlanmış patates. Üzerine maydanoz, karabiber ve tuz serpebilirsiniz.
GÜZELLİK SIRLARI-SEKSİ GÖRÜNMEK-PARFÜM-FORMDA KALMAK-ZAYIFLAMAK-AKDENİZ DİYETİ-KALICI MAKYAJ-DUDAK MAKYAJI-ESTETİK-ŞOK DİYETLER-EL BAKIMI-BEBEK BAKIMI-CİLT BAKIMI-YÜZ TEMİZLİĞİ-YÜZ MASKESİ-SAÇ BAKIMI-BURUN ESTETİĞİ-KIRIŞIKLIK GİDERME-VÜCUT BAKIMI-EL AYAK TIRNAK BAKIMI..............
6 Şubat 2011 Pazar
METABOLİZMAYI HIZLANDIRMANIN YOLLARI
Yeterince hızlı çalışan bir metabolizmanız varsa, besinlerle aldığınız kalorileri tamamen yakar, yağ olarak depolayıp kolayca şişmanlamazsınız. Eğer dikkatli beslenmenize rağmen kolayca kilo alıyorsanız veya aldığınız kiloları vermekte fazlaca zorlanıyorsanız metabolik hızınız düşük olabilir. İşte size metabolik hızınızı az da olsa yükseltmenize yardımcı yedi altın anahtar.
Kas kitlenizi arttırın: Kaslarınızı güçlendiren egzersizler, günün 24 saati, siz çalışırken de dinlenme halindeyken de daha fazla kalori yakmanızı sağlar. Ne kadar çok kasa sahip olursanız, metabolizmanız o kadar hızlı çalışır. Güçlendirici egzersizlere hemen başlayabilirsiniz. Bazı eşyalarınızı yokuş yukarı çıkarken kendiniz taşıyın, işyerine, evinizde çömelme egzersizleri yapın. Kol kaslarınızı çalıştırmak için 2-3 kilgoramlık ağırlıklar kaldırın (Büyük boy su dolu plastik bir su şişesi bile olabilir).
Öğün atlamayın veya kalori alımınızı çok düşürmeyin: Eğer vücudunuz giderek daha az besin almaya yöneltilir ve bunu almaya alışırsa, enerjiyi korumak için metabolizmanızı yavaşlatacaktır. Zamanla aynı besinleri tüketseniz bile, vücudunuz aldığınız kalorileri yakıt olarak kullanabilmek için yavaşlayacak ve istemediğiniz kiloların bedeninize yapışmasına neden olacaktır. Kalori alımınızı kesmenin en iyi yolu, günde 500 kalorinin altında kısıtlama yapmamak ve asla 1200 kalorinin laltında enerjiyi çok gerekmedikçe almamaktır.
Diyetinizdeki protein miktarını arttırın: Yapılan çalışmalar proteinlerin, pankreas bezinden dolaşıma daha kolay ensülin verilmesine yardım ettiğini ortaya koymuştur. Sağlıklı bir kişi günde ortalama 70 gram ve daha fazla protein ile bu etkiyi sağlayabilir.
Haftanın üç günü 30-45 dakika süre ile aerobik egzersiz yapın: Yaktığınız fazladan kaloriler ayda 1/2-1 kilgoram arasında kilo kaybetmenizi sağlayacaktır.
Günlük yaşantınızda da hareketinizi arttırın: Ne kadar çok hareket ederseniz, o kadar çok kalori yakarsınız! Yaşamınızda ve günlük aktivitelerinizde yapacağınız küçük değişiklikler her gün yaktığınız kalori miktarını da arttırır. Asansör yerine merdiven kullanmak, işyerinizden uzağa park edip geri kalan mesafeyi yürümek, arkadaşlarınızla kahve içmek yerine birlikte dükkánları dolaşmak, köpeğinizi gezdirmek, bahçe işleriyle uğraşmak ya da evinizi temizlemek, size fazladan kalori harcatan aktivitelerdir. Bu tip değişiklikleri günlük yaşamınıza sadece 20 dakika ilave ettiğinizde her gün ortalama 100 kalori yakarsınız.
Akşam yürüyüşlerini deneyin: Akşam yapılan aerobik egzersizleri ve ağırlık çalışmaları daha yararlı olabilir. Bazı kişilerin metabolizmaları gün sonunda çok fazla yavaşlar. Akşam yemeği öncesi yapılan 30 dakikalık aerobik aktivite metabolik hızınızı arttırarak, 2-3 saat boyunca da yüksek kalmasına yardım eder. Böylece akşam yemeklerinizde aldığınız kaloriler kalçalarınıza fazladan depolanmaz.
Yeterli uyuyun: Kulağa hoş geliyor değil mi? Eğer gece atıştırmalarınız varsa uykusuzluk daha fazla kilo almanıza neden olur. Az uyuyan kadınların, sekiz saat düzenli uyuyanlara göre metabolizmalarının yavaşladığını gösteren çalışmalar var.
Desteklere dikkat
Metabolik hızınızı arttırdığı iddia edilen pek çok destek, süpermarket raflarını dolduruyor. Siz yine de dikkatli olun. Özellikle ‘‘Ephedrin’’ ve ‘‘Ephedra’’ bitkisi özütü içeren metabolizma hızlandıran destekleri kullanmayın. Kafein ve nikotin gibi uyarıcıların metabolik hızı yeterince artırdıkları henüz kanıtlanmamıştır. Tiroid hormonu özütlerinin de bu amaçla kullanılması tehlikelidir. Bu maddelerin kişiyi daha fazla aktif olmaya yönelttikleri ve böylece daha çok kalori yakımını sağlayarak etki gösterdikleri düşünülmektedir. Bütün bu ürünler zararlı olabilir. Acı biber stres hormonlarınızın daha fazla salgılanmasına yol açarak metabolizmanızı hızlandırabilir. Yapılan çalışmalarda yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığı ve günde ekstra 70 kalori yaktırdığını göstermiştir. Bu artışın kateşinler adı verilen antioksidanlar yoluyla olduğu düşünülmektedir. Unutmayın! Metabolizmanızı hızlandırmak hem daha sağlıklı, daha zinde ve formda kalmanıza hem de istemediğiniz fazla kilolarınızın yakılmasına yardım edecektir.
Kas kitlenizi arttırın: Kaslarınızı güçlendiren egzersizler, günün 24 saati, siz çalışırken de dinlenme halindeyken de daha fazla kalori yakmanızı sağlar. Ne kadar çok kasa sahip olursanız, metabolizmanız o kadar hızlı çalışır. Güçlendirici egzersizlere hemen başlayabilirsiniz. Bazı eşyalarınızı yokuş yukarı çıkarken kendiniz taşıyın, işyerine, evinizde çömelme egzersizleri yapın. Kol kaslarınızı çalıştırmak için 2-3 kilgoramlık ağırlıklar kaldırın (Büyük boy su dolu plastik bir su şişesi bile olabilir).
Öğün atlamayın veya kalori alımınızı çok düşürmeyin: Eğer vücudunuz giderek daha az besin almaya yöneltilir ve bunu almaya alışırsa, enerjiyi korumak için metabolizmanızı yavaşlatacaktır. Zamanla aynı besinleri tüketseniz bile, vücudunuz aldığınız kalorileri yakıt olarak kullanabilmek için yavaşlayacak ve istemediğiniz kiloların bedeninize yapışmasına neden olacaktır. Kalori alımınızı kesmenin en iyi yolu, günde 500 kalorinin altında kısıtlama yapmamak ve asla 1200 kalorinin laltında enerjiyi çok gerekmedikçe almamaktır.
Diyetinizdeki protein miktarını arttırın: Yapılan çalışmalar proteinlerin, pankreas bezinden dolaşıma daha kolay ensülin verilmesine yardım ettiğini ortaya koymuştur. Sağlıklı bir kişi günde ortalama 70 gram ve daha fazla protein ile bu etkiyi sağlayabilir.
Haftanın üç günü 30-45 dakika süre ile aerobik egzersiz yapın: Yaktığınız fazladan kaloriler ayda 1/2-1 kilgoram arasında kilo kaybetmenizi sağlayacaktır.
Günlük yaşantınızda da hareketinizi arttırın: Ne kadar çok hareket ederseniz, o kadar çok kalori yakarsınız! Yaşamınızda ve günlük aktivitelerinizde yapacağınız küçük değişiklikler her gün yaktığınız kalori miktarını da arttırır. Asansör yerine merdiven kullanmak, işyerinizden uzağa park edip geri kalan mesafeyi yürümek, arkadaşlarınızla kahve içmek yerine birlikte dükkánları dolaşmak, köpeğinizi gezdirmek, bahçe işleriyle uğraşmak ya da evinizi temizlemek, size fazladan kalori harcatan aktivitelerdir. Bu tip değişiklikleri günlük yaşamınıza sadece 20 dakika ilave ettiğinizde her gün ortalama 100 kalori yakarsınız.
Akşam yürüyüşlerini deneyin: Akşam yapılan aerobik egzersizleri ve ağırlık çalışmaları daha yararlı olabilir. Bazı kişilerin metabolizmaları gün sonunda çok fazla yavaşlar. Akşam yemeği öncesi yapılan 30 dakikalık aerobik aktivite metabolik hızınızı arttırarak, 2-3 saat boyunca da yüksek kalmasına yardım eder. Böylece akşam yemeklerinizde aldığınız kaloriler kalçalarınıza fazladan depolanmaz.
Yeterli uyuyun: Kulağa hoş geliyor değil mi? Eğer gece atıştırmalarınız varsa uykusuzluk daha fazla kilo almanıza neden olur. Az uyuyan kadınların, sekiz saat düzenli uyuyanlara göre metabolizmalarının yavaşladığını gösteren çalışmalar var.
Desteklere dikkat
Metabolik hızınızı arttırdığı iddia edilen pek çok destek, süpermarket raflarını dolduruyor. Siz yine de dikkatli olun. Özellikle ‘‘Ephedrin’’ ve ‘‘Ephedra’’ bitkisi özütü içeren metabolizma hızlandıran destekleri kullanmayın. Kafein ve nikotin gibi uyarıcıların metabolik hızı yeterince artırdıkları henüz kanıtlanmamıştır. Tiroid hormonu özütlerinin de bu amaçla kullanılması tehlikelidir. Bu maddelerin kişiyi daha fazla aktif olmaya yönelttikleri ve böylece daha çok kalori yakımını sağlayarak etki gösterdikleri düşünülmektedir. Bütün bu ürünler zararlı olabilir. Acı biber stres hormonlarınızın daha fazla salgılanmasına yol açarak metabolizmanızı hızlandırabilir. Yapılan çalışmalarda yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığı ve günde ekstra 70 kalori yaktırdığını göstermiştir. Bu artışın kateşinler adı verilen antioksidanlar yoluyla olduğu düşünülmektedir. Unutmayın! Metabolizmanızı hızlandırmak hem daha sağlıklı, daha zinde ve formda kalmanıza hem de istemediğiniz fazla kilolarınızın yakılmasına yardım edecektir.
Zayıflamak İçin Formda Kalmak İçin Zayıflamak Şart
Yediğiniz her şeye dikkat etmenize, hatta çikolata, cips ve çerez gibi sevdiğiniz pek çok yiyeceği hayatınızdan çıkarmanıza rağmen kilo veremiyor musunuz? Üzülmeyin sizin durumunuzda o kadar çok kişi var ki...
A.B.D. de, Amerikan Diyet Birliği tarafından, Gallup Araştırma Şirketi ne yaptırılan bir araştırmanın sonucu oldukça ilginç. Kadınların yüzde 99 u sağlıklı bir şekilde beslendiklerine inanıyorlar. Oysa verdikleri yanıtlar; kendileri için gereken sağlıklı beslenme standartlarını, sadece yüzde 1 oranında sağlayabildiklerini ortaya çıkarıyor. Buradaki en büyük sorun, bolca lifli gıda ve doymamış yağ yerine, ağırlıklı olarak, az ama doymuş yağ, şekerin ve rafine besinlerin tüketilmesi. Oysa besinlerin niceliği kadar niteliği de önemli. Siz kalori hesabı yapıp, yediğiniz her lokmayı sayarken çok farklı nedenler kilo vermenizi engelliyor olabilir. İşte kilo vermenizi engelleyen hatta kilo almanıza yol açan 7 neden ve bunlarla baş etmek için en etkili çözüm önerileri.
Kahvaltıyı atlamak
A.B.D. Colorado Üniversitesi nde, 3 bin gönüllü üzerinde, kahvaltı üzerine bir araştırma yapılmış. Bu kişilerden 1 yıl boyunca düzenli kahvaltı etmeleri istenmiş ve yıl sonunda ortalama 6 kilo verdikleri gözlenmiş. Özellikle, kepekli ekmek, müsli gibi lifli besinlerle kahvaltı eden kadınlar çok daha rahat kilo veriyor ve bu kiloyu korumakta da çok zorlanmıyor. Ayrıca kahvaltıyı atlamak dalgınlığa ve konsantrasyon eksikliğine de neden olabiliyor.
ÇÖZÜM: Tabii ki kahvaltı atlamamak. Sabahları sadece 10 dakika erken kalkarak, bir kase yağsız süt içinde müsli yiyebilir ve kendinize çok büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Ancak kahvaltı etmek adına, yağlı poğaça ve açmaları sakın aklınıza getirmeyin. Lifli yiyecekler, taze meyve, meyveli yoğurt ve yağsız süt iyi bir kahvaltı için yapılacak en mükemmel tercihler.
Sadece tadına bakmak
Arkadaşınızın doğum gününde dayanamadınız ve o kadar ısrar karşısında incecik bir dilim pasta yediniz. Ardından akşam yemeği için gittiğiniz restoranda, salata ısmarlamanıza rağmen, eşinizin patates kızartmalarından bir iki tane aldınız, bir de diğer arkadaşınızın spagettisinin tadına baktınız. Ama tabii bunları kesinlikle yemekten saymıyorsunuz. Ancak beslenme uzmanları, kilo almanın altında yatan en önemli nedenlerden birinin, diyet planı uygularken, "tadına bakmak", "küçücük bir lokma almak" gibi bahanelerle günlük kalori alımının üzerine çıkmayı gösteriyorlar. Hatta yapılan araştırmalar, bu şekilde tüketilen yiyeceklerin ortalama olarak günde 700 kaloriyi bulduğunu gösteriyor.
ÇÖZÜM: Bu konuda yapabileceğiniz en mükkemel şey bir yiyecek günlüğü tutmak. Böylece, tadına baktığınız böreği, bir parçacıktan bir şey olmaz diye ağzınıza attığınız çikolatayı önünüzde yazılı görecek ve durumun ciddiyetini anlayabileceksiniz. Ayrıca yazacağınızı bildiğiniz için bir şeyler yerken çok daha dikkatli olacaksınız.
Şeker bağımlılığı
Şeker ve çikolata kadınların en çok sevdiği yiyeceklerin başında geliyor. Ama burada suçlular çay ve kahvelerimize attığımız kesme şekerlerle, atıştırdığımız şekerleme ve çikolatalar değil. Uzmanlara göre tükettiğimiz şekerin üçte birini gizli bir şekilde alıyoruz. Meyveli yoğurtlar, meyve suları, bazı alkolsüz içecekler nedeniyle farkında olmadan daha fazla şeker tüketebiliyoruz.
ÇÖZÜM: Öncelikle tüm tatlı ve pastaları kendinize haftada sadece bir gün sunabileceğimiz bir ödül olarak sınırlandırmalısınız. Onun dışında yediğiniz tüm besinlerin etiketlerini okuyun ve fruktoz, mısır şurubu ve sakkaroz gibi maddelerin de şeker sınıfına gireceğini unutmayın. Meyveli yoğurt, mısır gevreği ve müsli gibi yiyecekleri satın alırken de şeker içermeyen çeşitlerini seçin.
Yeterli miktarda gıda alamamak
Çoğu kişinin, bol bol lif, vitamin ve mineral içeren "tam" yani işlenmemiş gıdalardan yeteri kadar tüketmediği bilinen bir gerçek. Ne yazık ki, işlenmiş, rafine edilmiş ve pek çok katkı maddesi katılarak hazırlanmış gıdaların hayatımızdaki yeri çok daha fazla. Araştırmalar beyaz unla yapılan her türlü hamur işinin beslenmemizde en büyük yeri tuttuğunu gösteriyor.
ÇÖZÜM: Beyaz ekmek, pirinç ve makarna yerine, işlenmemiş kepekli ya da doygun ekmek, kepekli pirinç ve tam makarna tercih etmeye çalışın. Atıştırmak içinse cips, çikolata yerine, yağsız patlamış mısır ya da kuru meyveleri seçin. Evde yaptığınız kek ve hamur işlerinde de, eğer mümkünse, kepekli unu kullanmanız son derece akıllıca olur.
Çok fazla yağ tüketmek
Günlük yağ ihtiyacımız yaklaşık 67 gram. Yağ tüketimini kısıtlamak denince, aklımıza sadece yemeğe konulan ya da kahvaltıda kullanılan yağlardan vazgeçmek geliyor. Oysa tereyağ ve margarini keserken, salata soslarında, peynirde ya da sütte var olan yağı göz ardı ediyor, tüketmeye devam ediyoruz. Üstelik fazla yağların en önemli özelliği, kalça, karın ve bacak gibi bölgelerde depolanmaya çok müsait olmaları. Ayrıca fazla yağ tüketenlerin, balık, yağsız süt, C vitamini, A vitamini ve folik asit açısından zengin ve kilo vermeye yardımcı yiyecekleri daha az tükettikleri de gözlenmiş.
ÇÖZÜM: Genel olarak, "bir yiyecek ne kadar az işlenmişse o kadar az yağ içeriyordur" kuralını benimseyebilirsiniz. Ayrıca satın aldığınız besinlerin ambalajlarını okuyarak ne kadar yağ içerdiği hakkında bilgi edinmeniz ve seçimi buna göre yapmanız da olası. Bir besinin kaç kalori olduğu kadar, yağdan gelen kalorisinin ne kadar olduğuna da dikkat edilmeli. Yağ oranı, 100 kaloride 3 gramdan fazla olan besinleri tercih etmeyin.
Kalsiyum alımını önemsememek
Hemen hemen herkes kalsiyumun sağlıklı kemiklere sahip olmak ve osteoporozu engellemek için gerektiğini biliyor. Ancak kalsiyumun kilo vermede de etkili olduğu pek fazla bilinmiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerle beslenenlerin vücut kitle endekslerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni kalsiyumun kalsitrol eksikliğini önlemesi. Kalsitrol, vücudumuz tarafından salgılanan ve yağların depolanmasını önleyen bir hormon.
ÇÖZÜM: Büyük bir bardak yağsız süt içerek hem kemiklerinizi koruyacak hem de sizin için gerekli olan kalsiyum miktarını alacaksınız. Üstelik sadece 320 kaloriyle! Süte karşı hassassanız ve süt içtikten sonra sindirim problemleri yaşıyorsanız laktozsuz sütlerden de faydalanabilirsiniz. Eğer süt içmek sizin için imkansızsa, yağsız peynir, yoğurt ve füme somon gibi kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerden bol bol tüketin.
Doğru sebzeleri seçememek
Yağ içermeyen, bol lifli ve hastalıklarla savaşan bir çok maddeyle dolu sebze ve meyveler aslında tüketmek için en mükemmel besinler. Oysa ne yazık ki pek çoğumuz taze sebze ve meyve tüketimine gereken önemi vermiyoruz. Sadece sebze yemiş olmak için ağırlıklı olarak patates ve marulu tercih etmek de yapılabilecek büyük bir hata. Oysa patates, özellikle de kızarmış olduğu zaman, fazla besleyici değeri olmayan bir gıda. Aynı şey büyük ölçüde sudan oluşan amerikan marulu için de geçerli.
ÇÖZÜM: Sebze seçiminde aklınıza ilk gelen koyu yeşil yapraklı (ıspanak ve pazı gibi) ve sarı (biber ve kabak gibi) sebzeler olmalı. Bu sebzeleri haşlanmış ya da buharda pişirilmiş şekilde yemeniz en doğrusu. Ayrıca, bol bol şeker ve boya içeren meyve sularının da meyve yemekle aynı şey olamayacağını aklınızdan çıkarmamanız gerek.
A.B.D. de, Amerikan Diyet Birliği tarafından, Gallup Araştırma Şirketi ne yaptırılan bir araştırmanın sonucu oldukça ilginç. Kadınların yüzde 99 u sağlıklı bir şekilde beslendiklerine inanıyorlar. Oysa verdikleri yanıtlar; kendileri için gereken sağlıklı beslenme standartlarını, sadece yüzde 1 oranında sağlayabildiklerini ortaya çıkarıyor. Buradaki en büyük sorun, bolca lifli gıda ve doymamış yağ yerine, ağırlıklı olarak, az ama doymuş yağ, şekerin ve rafine besinlerin tüketilmesi. Oysa besinlerin niceliği kadar niteliği de önemli. Siz kalori hesabı yapıp, yediğiniz her lokmayı sayarken çok farklı nedenler kilo vermenizi engelliyor olabilir. İşte kilo vermenizi engelleyen hatta kilo almanıza yol açan 7 neden ve bunlarla baş etmek için en etkili çözüm önerileri.
Kahvaltıyı atlamak
A.B.D. Colorado Üniversitesi nde, 3 bin gönüllü üzerinde, kahvaltı üzerine bir araştırma yapılmış. Bu kişilerden 1 yıl boyunca düzenli kahvaltı etmeleri istenmiş ve yıl sonunda ortalama 6 kilo verdikleri gözlenmiş. Özellikle, kepekli ekmek, müsli gibi lifli besinlerle kahvaltı eden kadınlar çok daha rahat kilo veriyor ve bu kiloyu korumakta da çok zorlanmıyor. Ayrıca kahvaltıyı atlamak dalgınlığa ve konsantrasyon eksikliğine de neden olabiliyor.
ÇÖZÜM: Tabii ki kahvaltı atlamamak. Sabahları sadece 10 dakika erken kalkarak, bir kase yağsız süt içinde müsli yiyebilir ve kendinize çok büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Ancak kahvaltı etmek adına, yağlı poğaça ve açmaları sakın aklınıza getirmeyin. Lifli yiyecekler, taze meyve, meyveli yoğurt ve yağsız süt iyi bir kahvaltı için yapılacak en mükemmel tercihler.
Sadece tadına bakmak
Arkadaşınızın doğum gününde dayanamadınız ve o kadar ısrar karşısında incecik bir dilim pasta yediniz. Ardından akşam yemeği için gittiğiniz restoranda, salata ısmarlamanıza rağmen, eşinizin patates kızartmalarından bir iki tane aldınız, bir de diğer arkadaşınızın spagettisinin tadına baktınız. Ama tabii bunları kesinlikle yemekten saymıyorsunuz. Ancak beslenme uzmanları, kilo almanın altında yatan en önemli nedenlerden birinin, diyet planı uygularken, "tadına bakmak", "küçücük bir lokma almak" gibi bahanelerle günlük kalori alımının üzerine çıkmayı gösteriyorlar. Hatta yapılan araştırmalar, bu şekilde tüketilen yiyeceklerin ortalama olarak günde 700 kaloriyi bulduğunu gösteriyor.
ÇÖZÜM: Bu konuda yapabileceğiniz en mükkemel şey bir yiyecek günlüğü tutmak. Böylece, tadına baktığınız böreği, bir parçacıktan bir şey olmaz diye ağzınıza attığınız çikolatayı önünüzde yazılı görecek ve durumun ciddiyetini anlayabileceksiniz. Ayrıca yazacağınızı bildiğiniz için bir şeyler yerken çok daha dikkatli olacaksınız.
Şeker bağımlılığı
Şeker ve çikolata kadınların en çok sevdiği yiyeceklerin başında geliyor. Ama burada suçlular çay ve kahvelerimize attığımız kesme şekerlerle, atıştırdığımız şekerleme ve çikolatalar değil. Uzmanlara göre tükettiğimiz şekerin üçte birini gizli bir şekilde alıyoruz. Meyveli yoğurtlar, meyve suları, bazı alkolsüz içecekler nedeniyle farkında olmadan daha fazla şeker tüketebiliyoruz.
ÇÖZÜM: Öncelikle tüm tatlı ve pastaları kendinize haftada sadece bir gün sunabileceğimiz bir ödül olarak sınırlandırmalısınız. Onun dışında yediğiniz tüm besinlerin etiketlerini okuyun ve fruktoz, mısır şurubu ve sakkaroz gibi maddelerin de şeker sınıfına gireceğini unutmayın. Meyveli yoğurt, mısır gevreği ve müsli gibi yiyecekleri satın alırken de şeker içermeyen çeşitlerini seçin.
Yeterli miktarda gıda alamamak
Çoğu kişinin, bol bol lif, vitamin ve mineral içeren "tam" yani işlenmemiş gıdalardan yeteri kadar tüketmediği bilinen bir gerçek. Ne yazık ki, işlenmiş, rafine edilmiş ve pek çok katkı maddesi katılarak hazırlanmış gıdaların hayatımızdaki yeri çok daha fazla. Araştırmalar beyaz unla yapılan her türlü hamur işinin beslenmemizde en büyük yeri tuttuğunu gösteriyor.
ÇÖZÜM: Beyaz ekmek, pirinç ve makarna yerine, işlenmemiş kepekli ya da doygun ekmek, kepekli pirinç ve tam makarna tercih etmeye çalışın. Atıştırmak içinse cips, çikolata yerine, yağsız patlamış mısır ya da kuru meyveleri seçin. Evde yaptığınız kek ve hamur işlerinde de, eğer mümkünse, kepekli unu kullanmanız son derece akıllıca olur.
Çok fazla yağ tüketmek
Günlük yağ ihtiyacımız yaklaşık 67 gram. Yağ tüketimini kısıtlamak denince, aklımıza sadece yemeğe konulan ya da kahvaltıda kullanılan yağlardan vazgeçmek geliyor. Oysa tereyağ ve margarini keserken, salata soslarında, peynirde ya da sütte var olan yağı göz ardı ediyor, tüketmeye devam ediyoruz. Üstelik fazla yağların en önemli özelliği, kalça, karın ve bacak gibi bölgelerde depolanmaya çok müsait olmaları. Ayrıca fazla yağ tüketenlerin, balık, yağsız süt, C vitamini, A vitamini ve folik asit açısından zengin ve kilo vermeye yardımcı yiyecekleri daha az tükettikleri de gözlenmiş.
ÇÖZÜM: Genel olarak, "bir yiyecek ne kadar az işlenmişse o kadar az yağ içeriyordur" kuralını benimseyebilirsiniz. Ayrıca satın aldığınız besinlerin ambalajlarını okuyarak ne kadar yağ içerdiği hakkında bilgi edinmeniz ve seçimi buna göre yapmanız da olası. Bir besinin kaç kalori olduğu kadar, yağdan gelen kalorisinin ne kadar olduğuna da dikkat edilmeli. Yağ oranı, 100 kaloride 3 gramdan fazla olan besinleri tercih etmeyin.
Kalsiyum alımını önemsememek
Hemen hemen herkes kalsiyumun sağlıklı kemiklere sahip olmak ve osteoporozu engellemek için gerektiğini biliyor. Ancak kalsiyumun kilo vermede de etkili olduğu pek fazla bilinmiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerle beslenenlerin vücut kitle endekslerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni kalsiyumun kalsitrol eksikliğini önlemesi. Kalsitrol, vücudumuz tarafından salgılanan ve yağların depolanmasını önleyen bir hormon.
ÇÖZÜM: Büyük bir bardak yağsız süt içerek hem kemiklerinizi koruyacak hem de sizin için gerekli olan kalsiyum miktarını alacaksınız. Üstelik sadece 320 kaloriyle! Süte karşı hassassanız ve süt içtikten sonra sindirim problemleri yaşıyorsanız laktozsuz sütlerden de faydalanabilirsiniz. Eğer süt içmek sizin için imkansızsa, yağsız peynir, yoğurt ve füme somon gibi kalsiyum açısından zengin olan yiyeceklerden bol bol tüketin.
Doğru sebzeleri seçememek
Yağ içermeyen, bol lifli ve hastalıklarla savaşan bir çok maddeyle dolu sebze ve meyveler aslında tüketmek için en mükemmel besinler. Oysa ne yazık ki pek çoğumuz taze sebze ve meyve tüketimine gereken önemi vermiyoruz. Sadece sebze yemiş olmak için ağırlıklı olarak patates ve marulu tercih etmek de yapılabilecek büyük bir hata. Oysa patates, özellikle de kızarmış olduğu zaman, fazla besleyici değeri olmayan bir gıda. Aynı şey büyük ölçüde sudan oluşan amerikan marulu için de geçerli.
ÇÖZÜM: Sebze seçiminde aklınıza ilk gelen koyu yeşil yapraklı (ıspanak ve pazı gibi) ve sarı (biber ve kabak gibi) sebzeler olmalı. Bu sebzeleri haşlanmış ya da buharda pişirilmiş şekilde yemeniz en doğrusu. Ayrıca, bol bol şeker ve boya içeren meyve sularının da meyve yemekle aynı şey olamayacağını aklınızdan çıkarmamanız gerek.
6 ÖĞÜNLE NASIL ZAYIFLAYIM?
Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı. Haluk Saçaklı davranış düzenleme tekniklerini Vitrin okuyucuları için şöyle özetledi: "Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.
Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."
Örnek diyet programı:Uyanınca
1 bardak oda sıcaklığında su
Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber
Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay
Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt
İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.
Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."
Örnek diyet programı:Uyanınca
1 bardak oda sıcaklığında su
Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber
Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay
Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt
İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay
Akşam
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
. 1 su bardağı diyet yoğurt
Gece
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
Yatarken
. 1 bardak oda sıcaklığında su
Sağlıklı yaşamanın birinci maddesi sağlıklı beslenmedir.Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara özen gösterdiğiniz sürece, hem fazla kilolardan kurtulursunuz, hemde sağlıklı bir yaşama kavuşursunuz.Buradaki diyet örnek olarak verilmiştir.Diyetin, doktor kontrolunda yapılması gerektiğini lütfen unutmayınız!!!
Zayıflama Formülleri
Formda Kalmak İçin Neler Yapmalıyız?
Formda Kalmak
| |||||
Formda Kalmak Formda kalmak pek çok kişi tarafından kendi kişisel özelliklerine göre şekillendirilebilir. Kilo problemi olmayan kişiler tarafından aynı kiloda kalma çabaları olarak nitelendirilirken benzer durum kilolu biri için eski kilosuna kalmak olarak nitelendirilebilir. Bu terim sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel sağlığın iyiliğini kapsayan ve sağlığın her aşamasını içeren bir ifadedir. Beslenme ve fiziksel aktivite, her biri için temeldir. Formda olduğunuzda: Günlük yaşamdaki duygusal ve mental değişikliklere karşı dayanıklı olarak pozitif bir bakış açısıyla üstesinden gelirsiniz. Kalp hastalıkları, kanser, diyabet gibi ciddi hastalıkları içeren pek çok sağlık sorununa karşı düşük risk taşırsınız. Kendinizi iyi hissetme ve görme şansına sahip olursunuz. Acil durumlarda kendinizi korumak için gerekli fiziksel güç ve dayanıklılıkta olursunuz. Yüksek kalitede ve belki de uzun bir yaşam için iyi bir şans yakalarsınız. Formda olmanın yaşı yoktur. Formda kalmak, her yaşta düzenli fiziksel aktivite ve iyi beslenmeyi içeren bir yaşam şeklidir. Ne kadar erken başlanırsa sağlık için o kadar iyi olur. Her yaşta ve yaşamın her aşamasında kendi potansiyelinizin en fazlasını yapın. Besin seçimi ve fiziksel aktiviteyi gereksinimlerinize adapte ederek, kişisel alışkanlık ve yaşam biçimi haline getirerek sağlıklı olabilirsiniz. Bu kitap yaşam boyu sağlıklı beslenme ve aynı zamanda besinlerden zevk alma konularında bilgilendirmektedir. İyi beslenme ve düzenli fiziksel aktivite- sadece biri değil- formunuzu geliştiren yaşam şekli ile ilgili ayrılmaz iki alışkanlıktır. Yaşam şekilleri ile ilgili diğer kararlar da sağlığınızı olumlu yönde etkilemektedir. Yeterli uyku, sigara içmeme, stresi kontrol altına alma, orta düzeyde alkollü içecek tüketme, emniyet kemeri kullanma, hijyen kurallarına uyma ve sağlığı korumak için düzenli olarak tıbbi kontroller yaptırmak bunlardan birkaçıdır. Beslenme terimini hep duyarsınız. Besin ve formda kalma ilişkisi, duyumlarınızın temelini oluşturur. Beslenme yiyeceklerin vücudu nasıl beslediğine bağlıdır. İyi beslenme de aşırıya kaçmadan vücudun gereksinimine yetecek kadar besin alınmasıdır. Bugünkü beslenme bilgileri yıllar süren bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Sağlık ve besinlerle ilgili araştırmaların uzun bir tarihi geçmişi vardır, hatta bununla ilgili eski Yunanların da kayıtları bulunmaktadır. Fakat beslenme ile ilgili gizemler 19. yüzyıla kadar açıklığa kavuşturulamamıştır. Bundan sonra bilim adamları beslenme ile ilgili pek çok soruyu cevaplayabilmişlerdir. Çalışmalar devam etmekte ve bilim adamları beslenme, besinler ve onların sağlıkla ilgileri hakkında önemli soruları araştırmaktadırlar. Günümüzde beslenme önerileri somut bilimsel bulgulara dayanmaktadır. Eskilerden farklı olarak, sağlık için yiyecek seçiminde geçerli güçlü temellere sahibiz, kişisel sağlığınız için beslenme ilkelerini uygulama ve öneriler alma, size bağlıdır. Riskleri Tartmak Şişmanlık, fazla vücut yağı olarak tanımlanırken, fazla kilolu olmak ise yağ, kemik ve kasları içeren vücut ağırlığının fazla olması şeklinde tanımlanmıştır. Vücut yağ yüzdesi 25’in üzerinde olan erkekler ve 30’un üzerinde olan kadınlar şişman olarak değerlendirilmektedir. Şişmanlığın nedenleri, enerji dengesizliğinden çok daha fazla karışıktır. Aile içinde şişmanlık görüldüğü için genetikle ilişkili olabilir. Çocuğun bulunduğu çevre ve yetiştirme koşulları da şişmanlığı etkileyebilmektedir. Anne veya babası şişman olan çocukların fazla kilolu olma olasılığı % 40’dır ve bu risk oranı hem annenin hem de babanın şişman olmasıyla ikiye katlanır. Kalıtsal olarak yavaş bir metabolizmaya sahip olan kişiler daha çok kilo almaya eğilimlidirler. Günümüzün aktif olmayan yaşam tarzı, çoğu kilo sorunlarıyla yakından ilişkilidir. Örneğin, yapılan çalışmalar aşırı televizyon izlemenin şişmanlık insidansıyla doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir. Günümüz teknolojisi, video oyunları ve bilgisayarlar da şişmanlıkla yakından ilişkilidir. Diğer psikolojik, sosyal ve yaşam tarzı faktörleri de düşünüldüğünde kişisel farklılıklar gösteren karışık şişmanlık nedenleri ortaya çıkar. Çok zayıf olmak nasıldır? Zayıflığın nedenleri de fazla kilolu olmanın nedenleri kadar karışıktır. Genetik, zayıflıkta da etkili bir faktör olabilir. Şişmanlık gibi, ailesel bir durum olabilir. Bazı kişiler ailelerinden hızlı bir metabolizma özelliği alabilirler. Bir çok nedenle beyindeki iştah merkezi açlık sinyalleri oluşturmayabilir, böylece aç olsanız bile tok gibi hissedersiniz. Psikolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal ve yaşam tarzı gibi diğer faktörler de besin tüketiminde azalmaya neden olabilirler. Formda olmanın yaşı yoktur. Formda kalmak, her yaşta düzenli fiziksel aktivite ve iyi beslenmeyi içeren bir yaşam şeklidir. Ne kadar erken başlanırsa sağlık için o kadar iyi olur. Her yaşta ve yaşamın her aşamasında kendi potansiyelinizin en fazlasını yapın. Besin seçimi ve fiziksel aktiviteyi gereksinimlerinize adapte ederek, kişisel alışkanlık ve yaşam biçimi haline getirerek sağlıklı olabilirsiniz. Bu kitap yaşam boyu sağlıklı beslenme ve aynı zamanda besinlerden zevk alma konularında bilgilendirmektedir. İyi beslenme ve düzenli fiziksel aktivite- sadece biri değil- formunuzu geliştiren yaşam şekli ile ilgili ayrılmaz iki alışkanlıktır. Yaşam şekilleri ile ilgili diğer kararlar da sağlığınızı olumlu yönde etkilemektedir. Yeterli uyku, sigara içmeme, stresi kontrol altına alma, orta düzeyde alkollü içecek tüketme, emniyet kemeri kullanma, hijyen kurallarına uyma ve sağlığı korumak için düzenli olarak tıbbi kontroller yaptırmak bunlardan birkaçıdır. Beslenme terimini hep duyarsınız. Besin ve formda kalma ilişkisi, duyumlarınızın temelini oluşturur. Beslenme yiyeceklerin vücudu nasıl beslediğine bağlıdır. İyi beslenme de aşırıya kaçmadan vücudun gereksinimine yetecek kadar besin alınmasıdır. Bugünkü beslenme bilgileri yıllar süren bilimsel araştırmalar sonucu elde edilmiştir. Sağlık ve besinlerle ilgili araştırmaların uzun bir tarihi geçmişi vardır, hatta bununla ilgili eski Yunanların da kayıtları bulunmaktadır. Fakat beslenme ile ilgili gizemler 19. yüzyıla kadar açıklığa kavuşturulamamıştır. Bundan sonra bilim adamları beslenme ile ilgili pek çok soruyu cevaplayabilmişlerdir. Çalışmalar devam etmekte ve bilim adamları beslenme, besinler ve onların sağlıkla ilgileri hakkında önemli soruları araştırmaktadırlar. Günümüzde beslenme önerileri somut bilimsel bulgulara dayanmaktadır. Eskilerden farklı olarak, sağlık için yiyecek seçiminde geçerli güçlü temellere sahibiz, kişisel sağlığınız için beslenme ilkelerini uygulama ve öneriler alma, size bağlıdır. |
Parfüm Nerelere Sürülmeli?
Uzmanlardan hoş öneriler: Coco Chanel“Öpülmek istediğiniz yeri parfümleyin” Estée Lauder “Parfümü, kolunuzu yukarı kaldırıp tam önünüze sıkın ve yarattığınız koku bulutunun içine girin. Böylece binlerce parfüm molekülü vücudunuzun her yerine konacaktır” | |
Nerelerde Ve Ne Şekilde Kullanmalıyız Vücut Parfümler kokularını yaymak için sıcaklık, hareket gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle parfüm sürmek açısından vücudun bazı bölgeleri ayrıcalıklıdır: Sıcak ve nemli noktalar. Koltuk altları, göğüs araları, ense, kulak arkaları ve göbek. Kanın fazla pompalandığı noktalar. Bilek içleri, şakaklar ve boyun. Hareketli noktalar. Dirsekler ve diz içleri. Saçlar Saçınızı parfümlemek istiyorsanız, öncelikle temiz olmalarına dikkat edin. Kokuların birbirine karışmaması için şampuanınızı kokusuz olanlar arasından seçin. Saçlarınız kısa ise saç diplerinize, uzun ise uçlarına sıkmanız yeterli olacaktır. Küçük bir Öneri: Saçınızı fırçalamadan önce fırçanıza biraz parfüm sıkın. Giysiler Parfümler pamuklu, yünlü gibi doğal lifle dokunmuş kumaşlarda çok kalıcıdır ve rahat yayılır. Sentetik liflerde yayılımı ve kalıcılığı azdır. Parfümün en kalıcı olduğu dokular ise kürkler ve muslin kumaştan yapılmış eşarplardır. Giysiler parfümlenebilir ama gelişigüzel değil: - Parfümünüzü ceket ve mantoların astarlarına, etek ve elbiselerin etek baskılarına sıkın. - Asla giysilerinizi farklı parfümler sıkmayın. Üst üste sıkılan parfümlerin molekülleri iyi bir karışım oluşturmaz ve kötü bir etki uyandırır. - İpekli giysilerinize parfüm sıkmayın, kalıcı lekeler bırakır. - Eğer parfümünüzü sık sık değiştiriyorsanız, sadece vücudunuzu parfümlemekle yetinin. Koku zaten giysilerinize de sinecektir. - Mücevher ve özellikle incilerinizin yakınında parfüm kullanmayın: Parfümlerdeki alkol mücevherlerin parlaklığını yok eder ve incileri sarartabilir. - Giysi dolabınızı parfümlemeyi unutmayın. Küçük bir Öneri: İç çamaşırlarınızın bulunduğu dolap veya çekmeceye parfümünüzle nemlendirdiğiniz yünlü bir kumaş parçası koyun. |
BAŞTAN AYAĞA SEKSİ GÖRÜNMEK İÇİN YAPILACAKLAR
|
Sevgili Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
"Meğer doğru insan değilmiş! Nasıl böyle bir hata yaptım, biraz daha dikkatli olsaydım böyle olmazdı" deriz demesine de, tekrar tekrar aynı yanlışa düşer, hiç olmayacak birini seçeriz. "Yine yanlış yaptım. Bir daha asla iyi tanımadan (!) birlikte olmayacağım..." Bu nakarat böyle uzar gider. Peki neden bu yanlış seçimleri yapıyor insan, biliyor musunuz?
Bakalım neden seçtiklerimiz "kötü" çıkıyor, neleri görmezden gelip, atlıyoruz, neleri görmemiz gerekiyor:
"Biraz ama birazcık temizliğe dikkat etmeyen bir görüntüsü var ama bazen böyle, yoksa genelde çekici biri." Mantık hatası yapmıyoruz merak etmeyin. Temizlik konusuyla çekiciliğin bir ilişkisi yok elbette. Doyurucu bir ilişkiye duyduğumuz açlık bize bu mantıksız sözleri (bilerek) söyletiyor. Biz söyledik, ama siz söylemeyin!
"Biraz çok içiyor sanki, ama olsun, kim içmiyor ki?! Hem o içmesin de kim içsin, geçirdiği korkunç çocukluk dönemini ben yaşasaydım şimdiye çoktan alkoliktim." Sanki herkes el bebek gül bebek büyümüş de, bir onun çocukluğu kötü. Belli ki bu adam kalıbında durduğu gibi değil. Gönder! Yoksa bir daha gönderemezsin.
"O son cadı sevgilisi neler yapmış benim canıma!" Kim bilir sizin canınız neler yaptı o zavallı kıza. Sorun soruşturun bakalım, belki kendinize de bir pay düşer. Şimdiye kadar bütün sevgilileri cadıydı da bir siz mi meleksiniz? Abartmayın... Adam baştan hatalı, iyi bir ilişki referansı bile yok. Siz neye güvenip onunla birlikte olacaksınız? Belki sizden sonraki sevgilisi de size cadı diyecektir!
"Kaç yaşına gelmiş, hala evlenmemiş. Galiba hayatının kadınını bulamamış. Herkes öyle kötü durumda ki nasıl bulsun. Ama iyi olmuş, artık birlikte mükemmel bir ilişkimiz olacak." O, bu mükemmel ilişkilerden her gün yaşıyordur, öbürü için de zaman kalmıyordur. Belki de o iyi bir insandır da, layığı olabilecek birini bulamamıştır. Yani...
"O kadar çok çalışıyor ki, iyi bir hayatı olsun diye. Bana fazla zaman ayıramıyor ama beni sevdiğine eminim." Biz de eminiz, sık sık katıldığı iş toplantılarını şöyle bir yoklayın, bakalım gerçekten hangi "iş"le meşgul... Hayatınızı iş (!) toplantılarından dönmesini bekleyeceğiniz bir erkeğe adamak istediğinizden emin misiniz? "hayıııır!" İyi o zaman, bu da olmadı.
"Evi çok dağınık ama onun kişiliği öyle. Olsun..." Eee, ilişkiniz boyunca artık siz toplarsınız evini, onun da size ihtiyacı vardı zaten. Sizin de bütün istediğiniz; "şöyle dağınık bir adam bulsam da, evini toplasam"dı. Şaka yapıyoruz elbette... Bunu bir gün yapacaksınız, iki gün yapacaksınız, üç, dört....
"İnsanlardan hep uzak durmaya çalışıyor... Üst üste çok darbeler yedi anlaşılan." Adam antisosyal işte!!! Siz de öyle, aradığınız da böyle biriydi değil mi? Saçmalamayın, her zaman bunun tersi hayaller kurmaz mıydınız? Ne çabuk unuttunuz. O yüzden siz hiç bu ilişkiye niyetlenmeyin, bozacaksınız.
Bakalım neden seçtiklerimiz "kötü" çıkıyor, neleri görmezden gelip, atlıyoruz, neleri görmemiz gerekiyor:
"Biraz ama birazcık temizliğe dikkat etmeyen bir görüntüsü var ama bazen böyle, yoksa genelde çekici biri." Mantık hatası yapmıyoruz merak etmeyin. Temizlik konusuyla çekiciliğin bir ilişkisi yok elbette. Doyurucu bir ilişkiye duyduğumuz açlık bize bu mantıksız sözleri (bilerek) söyletiyor. Biz söyledik, ama siz söylemeyin!
"Biraz çok içiyor sanki, ama olsun, kim içmiyor ki?! Hem o içmesin de kim içsin, geçirdiği korkunç çocukluk dönemini ben yaşasaydım şimdiye çoktan alkoliktim." Sanki herkes el bebek gül bebek büyümüş de, bir onun çocukluğu kötü. Belli ki bu adam kalıbında durduğu gibi değil. Gönder! Yoksa bir daha gönderemezsin.
"O son cadı sevgilisi neler yapmış benim canıma!" Kim bilir sizin canınız neler yaptı o zavallı kıza. Sorun soruşturun bakalım, belki kendinize de bir pay düşer. Şimdiye kadar bütün sevgilileri cadıydı da bir siz mi meleksiniz? Abartmayın... Adam baştan hatalı, iyi bir ilişki referansı bile yok. Siz neye güvenip onunla birlikte olacaksınız? Belki sizden sonraki sevgilisi de size cadı diyecektir!
"Kaç yaşına gelmiş, hala evlenmemiş. Galiba hayatının kadınını bulamamış. Herkes öyle kötü durumda ki nasıl bulsun. Ama iyi olmuş, artık birlikte mükemmel bir ilişkimiz olacak." O, bu mükemmel ilişkilerden her gün yaşıyordur, öbürü için de zaman kalmıyordur. Belki de o iyi bir insandır da, layığı olabilecek birini bulamamıştır. Yani...
"O kadar çok çalışıyor ki, iyi bir hayatı olsun diye. Bana fazla zaman ayıramıyor ama beni sevdiğine eminim." Biz de eminiz, sık sık katıldığı iş toplantılarını şöyle bir yoklayın, bakalım gerçekten hangi "iş"le meşgul... Hayatınızı iş (!) toplantılarından dönmesini bekleyeceğiniz bir erkeğe adamak istediğinizden emin misiniz? "hayıııır!" İyi o zaman, bu da olmadı.
"Evi çok dağınık ama onun kişiliği öyle. Olsun..." Eee, ilişkiniz boyunca artık siz toplarsınız evini, onun da size ihtiyacı vardı zaten. Sizin de bütün istediğiniz; "şöyle dağınık bir adam bulsam da, evini toplasam"dı. Şaka yapıyoruz elbette... Bunu bir gün yapacaksınız, iki gün yapacaksınız, üç, dört....
"İnsanlardan hep uzak durmaya çalışıyor... Üst üste çok darbeler yedi anlaşılan." Adam antisosyal işte!!! Siz de öyle, aradığınız da böyle biriydi değil mi? Saçmalamayın, her zaman bunun tersi hayaller kurmaz mıydınız? Ne çabuk unuttunuz. O yüzden siz hiç bu ilişkiye niyetlenmeyin, bozacaksınız.
Erkekleri Mıknatıs Gibi Çekmenin Sırları?
Mutlusunuz. En yakın arkadaşlarınızIa buluştunuz ve dışarı çıktınız. Dans etmek, gülmek, eğlenmek ve şımartılmak istiyorsunuz. Fakat yolunda gitmeyen bir şeyler var. Gece boyunca hiçbir erkek sizinle ilgilenmedi, göz temasında bile bulunmadı. Hemen moralinizi bozmayın. Sizin için derlediğimiz küçük ipuçlarıyla erkekleri her ortamda etkilemek ve şaşırtmak elinizde.
Kalabalık grupla dışarı çıkmayın.
Yeni erkeklerle tanışmak için can mı atıyorsunuz? Kabalık gruplar dikkat dağıtır. Bu nedenle sadece en yakın iki arkadaşınızı planınıza dahil edin. İki-üç kişilik arkadaş grupları en eğlenceli olanlarıdır. Birbirine bağlı, küçük grubunuz emin olun yabancıların dikkatini çekecek ve onların sizinle tanışmak istemesini sağlayacaktır. Arkadaşlarınız yalnız kalmayacağı için tüm flört önerilerini gönül rahatlığıyla kabul edebilirsiniz.
Kendinize içki ısmarlayın.
Dışarı çıktığınızda kendi içkinizi kendiniz ısmarlayın. Hatta gözünüze kestirdiğiniz yakışıklıya da. Kendilerinden faydalanılmasından hoşlanmayan erkekler bu sayede sizin bir bardak içki peşinde olmayan, güçlü bir kadın olduğunuzu düşünecekler ve size yaklaşmak için fırsat kollayacaklar. Bizden söylemesi.
Gülümseyin
Her şeyden önce sorunlarınızı evde bırakmaya çalışın. Onların da katılacağı bir
ne kadar eğlenceli olabilir ki? Kafanızı kurcalayan her şeyi birkaç saatliğine de olsa unutun ve gülümseyin. Gülümseyen, doğal kadınlar her zaman fark edilirler, aklınızdan çıkarmayın.
Göz temasından kaçınmayın
Başı önüne eğik, utangaç bakışlarla etrafta neler olup bittiğini anlamaya çalışan kadınlardan biri olmak yerine, kendine güveni tam çekici bir kadın olmayı tercih edin. Pistin kenarında duran yakışıklı dikkatinizi mi çekti? Gece boyunca onunla göz teması kurmaya çalışın. Unutma! Her şey bakışarak başlar.
Gereksiz sonular sormayın
Sizinle ilgilendiğini belli etti, yanınıza geldi. Konuşmaya başlayacaksınız. Eğer karamsar bir insansanız, bu doğrultudaki düşüncelerinizi bir kenara bırakın. Hayatın anlamsızlığına, politik ve ekolojik sorunlara dair fikirlerinizi daha sonraki buluşmalara saklayın. Kendinizi olduğunuzdan farklı göstermeye gerek yok ama bu tür konuşmalar ilk tanışıklıkta karşı tarafın kaçmasına ya da hakkınızda olumsuz şeyler düşünmesine sebep olabilir. Konuşmuş olmak için klişe cümleler kurmayın. Ona ne iş yaptığı ya da ne kadar para kazandığına dair sıkıcı sorular sormayın. Unutmayın, eğlenmeye çıktınız. Dünyayı veya ülkeyi kurtaracak sözler tüketmeye gerek yok. Bırakın gevezeliği, müziğin ve gecenin tadına varın.
Doğallıktan uzaklaşmayın
Her zamanki gibi kendiniz olun. Ne yapmak istiyorsanız onu yapın. Samimiyetsiz tavırlardan ve yalan söylemekten kaçının. Karşınızdaki yabancıya içinizden geldiği gibi davranın. Beğenilmek adına rol yapmanın hiç anlamı yok.
Erkekleri Anlama Kılavuzu
Sevdikleri şeyler
* Başları sıkıştığında ve yardıma ihtiyaçları olduğunda, sizin şefkatli kollarınızı neredeyse en işe yarar çözümlere tercih ederler.
* Küçük ve şımarık bir çocuk gibi konuşarak, kendinizi hasta hissettiğinizi ve ateşinizin olduğunu söylemeniz onun çok hoşuna gider.
* Eski ilişkilerinden nadir de olsa bahsettiklerinde, yüzünüzde beliren merak ve kuşku dolu ifadeleri görmekten çok keyif alırlar.
* Sevdikleri kadından bir bebek sahibi olmak, onları müthiş mutlu eder.
Sinir oldukları
* Üst üste, çarpık ya da sivri dişler. Erkekler inci gibi dişlere ve mükemmel bir gülüşe sahip kadınların hayalini kurarlar. Sizin de bu konuda probleminiz varsa, bir ortodontiste gitmenizde yarar var.
* Kuaförden çıkmış fönlü saçlar. Yataktan yeni kalkmış bir saç görüntüsü, her erkeğe tahmininizden çok daha fazla seksi ve çekici gelir.
* Akmış gibi gözüken siyah göz makyajı. Karşılarında rock yıldızları gibi makyaj yapan bir kadını görmeye dayanamazlar.
* Küçük göğüsler onları her zaman hayal kırıklığına uğratır.
Hayret ettikleri
* En detaylı düşünülmüş planları bile mahveden o meşhur kadın içgüdüleri, erkekleri çok şaşırtır.
* Kadınların onlara çok gereksiz olan kuşkuları ve paranoyakça davranışları karşısında, erkekler nasıl hareket etmeleri gerektiğini bir türlü bilemezler.
* Bir yolculuğa çıkmadan önceki bitmek bilmeyen bavul hazırlıkları.
* Erkekler kadınların en ufak bir şeyi abarttıkları ve pire için yorgan yaktıkları konusunda hemfikirdirler. Bu gereksiz alınganlıklara bir anlam veremezler.
* Yıllar önce sıradan bir konuşma sırasında erkeklere söylenmiş bir sözün unutulmayıp, yıllar sonra tekrar açılması onları hayretler içinde bırakır.
* Kadınların yüzlerindeki kırışıklıkları ve aldıkları birkaç kiloyu büyük sorun haline getirmelerini anlamakta zorlanırlar.
* Bir türlü bitmek bilmeyen uzun telefon konuşmaları! Bunu her ne kadar gereksiz görseler de kendilerinin de aynı şeyi yaptıklarının farkında değildirler.
* Erkekler, kadınların ayna karşısında çok fazla zaman harcadıklarını, bir tutam saçın havada olmasının ne gibi bir önemi olacağını düşünürler.
Erkeklerin Dilini Çözün
Araştırmalara göre erkekler incinmekten ve zayıf görünmekten korktukları için kaçış yolu olarak susmayı ya da umursamaz görünmeyi tercih ediyor. Peki sorunun kaynağında neler yatıyor? Sebebini bilmeniz, çözümünü bulmamıza yardımcı olur. Önereceğimiz yöntemleri siz de deneyin ve erkeğinizin dilini çözün.
Doğru kelimeleri seçin
Sevgilinize en iyi arkadaşınızla yaşadığınız tartışmayı ya da annenizin rahatsızlığını anlatmak istiyorsunuz. O ise konuya hiç bulaşmadan "Telaşlanma, zamanla düzelir" diye geçiştiriyor. Erkekler, bir kadın için dert ortağı olma yönünde fazlasıyla aciz kalıyorlar. Kadın acılarından bahsederken, erkek bırakın yorum yapmayı dinleyemiyor bile. O zaman ona içinizden geçenleri doğru kelimelerle ve eksiksiz olarak anlatın. Ancak bunu yaparken temkinli davranın. Örneğin: "Hakemin yanlış kararı yüzünden doğru düzgün uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu sen bilir misin?" diye söze başlarsanız, kendi deneyimlerinden bahsetme fırsatı bulur.
Ciddiyetten kaçının
Çöpü dökmesini istersiniz, o ise bu duruma nükleer atık muamelesi yapar. Tuvalet temizliği, çamaşır ve bulaşık gibi konulara ise hiç girmeyelim. O yine kabuğuna çekilirken, kadın artık dayanamayıp patlar. Ne kadar haklı olursanız olun, cümleye "hep" ya da "hiç" gibi bir sözle başlamayın. Esprili bir girişle başlamalısınız. "Hadi biraz da çöplerden bahsedelim" gibi. Çocuk, temizlik ve ev işlerinin bir kişi için fazla bir yük olduğunu belirtin. O güçlü omuzların sadece yaslanmak için var olmadıklarına inandırın onu.
Sinirlendiğinizi göstermeyin
Kadının sinirleri bozulmuştur ve artık dayanamaz hale gelir. Erkek ise soğukkanlılığını korumaya çalışır. Olan olur ve kadın ağlamaya başlar. Erkek "Ağlamanın bir faydası yok" diye bağırır. Bakar ki değişen bir şey yok, "Ağlasın, bana ne" deyip, bay buz kalıbı modunda yine sessizliğine çekilir. Sesinizi yükseltmek, tabakları duvarlara fırlatmak, kapıları çarpmak belki size ağlamaktan daha rahatlatıcı gelebilir. İyisi mi kendinizi dışarı atın ve şöyle bir dolaşıp gelin. Döndüğünüzde onun ne kadar sessiz ve çözülmeye hazır olduğunu göreceksiniz. Böyle sus pus olmasının sizde nasıl bir tesir yarattığını ona anlatın. "Sessizliğin beni fazlasıyla kırıyor. Bu durumda ne istediğini anlayamıyorum" diyebilirsiniz. Bir şey söylemeye başlarsa, "Bunu gerçekten doğru mu anladım?" diye söze başlayıp söylediği cümleyi tekrar edin.
İltifat etmiyorsa
Hangi kadın istemez ki eşinin ya da sevgilisinin ona iltifatlar etmesini. Ama erkeğinizin ruhuna yapışan o konuşmama, içine kapanma inadı sizi iltifatlardan mahrum ediyor. Bu doğal olarak sizin ruh halinizi de etkiliyor. Erkeğinizin ağzından iltifat sözcükleri duymak istiyorsanız, hareketlerinizi biraz gözden geçirin. Erkekler, aynanın karşısına geçip "Bu bana çok yakıştı. Böyle çok güzel görünüyorum" diye kendi kendisine konuşan kadınlar karşısında susmayı tercih eder. Kıyafetinizle sessizce yanından geçin. İşte o zaman cazibenize dayanamaz ve ağzından kelimeler dökülür. Mutfaktaki hünerinizle de iltifat alabilirsiniz. Örneğin ona uzun zamandır pişirmediğiniz en sevdiği yemeği yapın. Hangi erkek en sevdiği yemeği yapan kadını iltifatsız bırakır ki.
Kalabalık grupla dışarı çıkmayın.
Yeni erkeklerle tanışmak için can mı atıyorsunuz? Kabalık gruplar dikkat dağıtır. Bu nedenle sadece en yakın iki arkadaşınızı planınıza dahil edin. İki-üç kişilik arkadaş grupları en eğlenceli olanlarıdır. Birbirine bağlı, küçük grubunuz emin olun yabancıların dikkatini çekecek ve onların sizinle tanışmak istemesini sağlayacaktır. Arkadaşlarınız yalnız kalmayacağı için tüm flört önerilerini gönül rahatlığıyla kabul edebilirsiniz.
Kendinize içki ısmarlayın.
Dışarı çıktığınızda kendi içkinizi kendiniz ısmarlayın. Hatta gözünüze kestirdiğiniz yakışıklıya da. Kendilerinden faydalanılmasından hoşlanmayan erkekler bu sayede sizin bir bardak içki peşinde olmayan, güçlü bir kadın olduğunuzu düşünecekler ve size yaklaşmak için fırsat kollayacaklar. Bizden söylemesi.
Gülümseyin
Her şeyden önce sorunlarınızı evde bırakmaya çalışın. Onların da katılacağı bir
ne kadar eğlenceli olabilir ki? Kafanızı kurcalayan her şeyi birkaç saatliğine de olsa unutun ve gülümseyin. Gülümseyen, doğal kadınlar her zaman fark edilirler, aklınızdan çıkarmayın.
Göz temasından kaçınmayın
Başı önüne eğik, utangaç bakışlarla etrafta neler olup bittiğini anlamaya çalışan kadınlardan biri olmak yerine, kendine güveni tam çekici bir kadın olmayı tercih edin. Pistin kenarında duran yakışıklı dikkatinizi mi çekti? Gece boyunca onunla göz teması kurmaya çalışın. Unutma! Her şey bakışarak başlar.
Gereksiz sonular sormayın
Sizinle ilgilendiğini belli etti, yanınıza geldi. Konuşmaya başlayacaksınız. Eğer karamsar bir insansanız, bu doğrultudaki düşüncelerinizi bir kenara bırakın. Hayatın anlamsızlığına, politik ve ekolojik sorunlara dair fikirlerinizi daha sonraki buluşmalara saklayın. Kendinizi olduğunuzdan farklı göstermeye gerek yok ama bu tür konuşmalar ilk tanışıklıkta karşı tarafın kaçmasına ya da hakkınızda olumsuz şeyler düşünmesine sebep olabilir. Konuşmuş olmak için klişe cümleler kurmayın. Ona ne iş yaptığı ya da ne kadar para kazandığına dair sıkıcı sorular sormayın. Unutmayın, eğlenmeye çıktınız. Dünyayı veya ülkeyi kurtaracak sözler tüketmeye gerek yok. Bırakın gevezeliği, müziğin ve gecenin tadına varın.
Doğallıktan uzaklaşmayın
Her zamanki gibi kendiniz olun. Ne yapmak istiyorsanız onu yapın. Samimiyetsiz tavırlardan ve yalan söylemekten kaçının. Karşınızdaki yabancıya içinizden geldiği gibi davranın. Beğenilmek adına rol yapmanın hiç anlamı yok.
Erkekleri Anlama Kılavuzu
Sevdikleri şeyler
* Başları sıkıştığında ve yardıma ihtiyaçları olduğunda, sizin şefkatli kollarınızı neredeyse en işe yarar çözümlere tercih ederler.
* Küçük ve şımarık bir çocuk gibi konuşarak, kendinizi hasta hissettiğinizi ve ateşinizin olduğunu söylemeniz onun çok hoşuna gider.
* Eski ilişkilerinden nadir de olsa bahsettiklerinde, yüzünüzde beliren merak ve kuşku dolu ifadeleri görmekten çok keyif alırlar.
* Sevdikleri kadından bir bebek sahibi olmak, onları müthiş mutlu eder.
Sinir oldukları
* Üst üste, çarpık ya da sivri dişler. Erkekler inci gibi dişlere ve mükemmel bir gülüşe sahip kadınların hayalini kurarlar. Sizin de bu konuda probleminiz varsa, bir ortodontiste gitmenizde yarar var.
* Kuaförden çıkmış fönlü saçlar. Yataktan yeni kalkmış bir saç görüntüsü, her erkeğe tahmininizden çok daha fazla seksi ve çekici gelir.
* Akmış gibi gözüken siyah göz makyajı. Karşılarında rock yıldızları gibi makyaj yapan bir kadını görmeye dayanamazlar.
* Küçük göğüsler onları her zaman hayal kırıklığına uğratır.
Hayret ettikleri
* En detaylı düşünülmüş planları bile mahveden o meşhur kadın içgüdüleri, erkekleri çok şaşırtır.
* Kadınların onlara çok gereksiz olan kuşkuları ve paranoyakça davranışları karşısında, erkekler nasıl hareket etmeleri gerektiğini bir türlü bilemezler.
* Bir yolculuğa çıkmadan önceki bitmek bilmeyen bavul hazırlıkları.
* Erkekler kadınların en ufak bir şeyi abarttıkları ve pire için yorgan yaktıkları konusunda hemfikirdirler. Bu gereksiz alınganlıklara bir anlam veremezler.
* Yıllar önce sıradan bir konuşma sırasında erkeklere söylenmiş bir sözün unutulmayıp, yıllar sonra tekrar açılması onları hayretler içinde bırakır.
* Kadınların yüzlerindeki kırışıklıkları ve aldıkları birkaç kiloyu büyük sorun haline getirmelerini anlamakta zorlanırlar.
* Bir türlü bitmek bilmeyen uzun telefon konuşmaları! Bunu her ne kadar gereksiz görseler de kendilerinin de aynı şeyi yaptıklarının farkında değildirler.
* Erkekler, kadınların ayna karşısında çok fazla zaman harcadıklarını, bir tutam saçın havada olmasının ne gibi bir önemi olacağını düşünürler.
Erkeklerin Dilini Çözün
Araştırmalara göre erkekler incinmekten ve zayıf görünmekten korktukları için kaçış yolu olarak susmayı ya da umursamaz görünmeyi tercih ediyor. Peki sorunun kaynağında neler yatıyor? Sebebini bilmeniz, çözümünü bulmamıza yardımcı olur. Önereceğimiz yöntemleri siz de deneyin ve erkeğinizin dilini çözün.
Doğru kelimeleri seçin
Sevgilinize en iyi arkadaşınızla yaşadığınız tartışmayı ya da annenizin rahatsızlığını anlatmak istiyorsunuz. O ise konuya hiç bulaşmadan "Telaşlanma, zamanla düzelir" diye geçiştiriyor. Erkekler, bir kadın için dert ortağı olma yönünde fazlasıyla aciz kalıyorlar. Kadın acılarından bahsederken, erkek bırakın yorum yapmayı dinleyemiyor bile. O zaman ona içinizden geçenleri doğru kelimelerle ve eksiksiz olarak anlatın. Ancak bunu yaparken temkinli davranın. Örneğin: "Hakemin yanlış kararı yüzünden doğru düzgün uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu sen bilir misin?" diye söze başlarsanız, kendi deneyimlerinden bahsetme fırsatı bulur.
Ciddiyetten kaçının
Çöpü dökmesini istersiniz, o ise bu duruma nükleer atık muamelesi yapar. Tuvalet temizliği, çamaşır ve bulaşık gibi konulara ise hiç girmeyelim. O yine kabuğuna çekilirken, kadın artık dayanamayıp patlar. Ne kadar haklı olursanız olun, cümleye "hep" ya da "hiç" gibi bir sözle başlamayın. Esprili bir girişle başlamalısınız. "Hadi biraz da çöplerden bahsedelim" gibi. Çocuk, temizlik ve ev işlerinin bir kişi için fazla bir yük olduğunu belirtin. O güçlü omuzların sadece yaslanmak için var olmadıklarına inandırın onu.
Sinirlendiğinizi göstermeyin
Kadının sinirleri bozulmuştur ve artık dayanamaz hale gelir. Erkek ise soğukkanlılığını korumaya çalışır. Olan olur ve kadın ağlamaya başlar. Erkek "Ağlamanın bir faydası yok" diye bağırır. Bakar ki değişen bir şey yok, "Ağlasın, bana ne" deyip, bay buz kalıbı modunda yine sessizliğine çekilir. Sesinizi yükseltmek, tabakları duvarlara fırlatmak, kapıları çarpmak belki size ağlamaktan daha rahatlatıcı gelebilir. İyisi mi kendinizi dışarı atın ve şöyle bir dolaşıp gelin. Döndüğünüzde onun ne kadar sessiz ve çözülmeye hazır olduğunu göreceksiniz. Böyle sus pus olmasının sizde nasıl bir tesir yarattığını ona anlatın. "Sessizliğin beni fazlasıyla kırıyor. Bu durumda ne istediğini anlayamıyorum" diyebilirsiniz. Bir şey söylemeye başlarsa, "Bunu gerçekten doğru mu anladım?" diye söze başlayıp söylediği cümleyi tekrar edin.
İltifat etmiyorsa
Hangi kadın istemez ki eşinin ya da sevgilisinin ona iltifatlar etmesini. Ama erkeğinizin ruhuna yapışan o konuşmama, içine kapanma inadı sizi iltifatlardan mahrum ediyor. Bu doğal olarak sizin ruh halinizi de etkiliyor. Erkeğinizin ağzından iltifat sözcükleri duymak istiyorsanız, hareketlerinizi biraz gözden geçirin. Erkekler, aynanın karşısına geçip "Bu bana çok yakıştı. Böyle çok güzel görünüyorum" diye kendi kendisine konuşan kadınlar karşısında susmayı tercih eder. Kıyafetinizle sessizce yanından geçin. İşte o zaman cazibenize dayanamaz ve ağzından kelimeler dökülür. Mutfaktaki hünerinizle de iltifat alabilirsiniz. Örneğin ona uzun zamandır pişirmediğiniz en sevdiği yemeği yapın. Hangi erkek en sevdiği yemeği yapan kadını iltifatsız bırakır ki.
Pratik Bilgiler
EsyaLar
Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itsenizde çeksenizde kapanmaları zorlaşır: Kapınızın,çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.
Baş ağrısı için: Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin.(Birkaç tane)
Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.
Sarap şiselerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için: Mantarı kaynar suyun içine atın.
içkilere güzel tat ve görüntü vermek için: Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun.
Buz dondururken: Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür.Kaynamış suda oksijen azalır. Buda buzun mat görünmemesini sağlar.
Dislerinizi doğal temizleyin: Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra dişlerinizi fırçalayın.
Küçük yanıklar için:Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun.Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.
Ağız kokusu için: Kahve çekirdeği çiğneyin.
Arı, sivri sinek sokmalarına karşı: Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehiri alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.
Fermuarlar sıkışırsa: Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.
Gözlük camları: Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.
Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa:Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün.İyice derisine yedirin ve giyin.Derisi ayağınıza göre açılacaktır.
Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denedinizmi
Çicekleriniz için: Haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.
Gülleriniz boyunlarını bükerse: İlk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.
Saksı çiçekleriniz için : Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yokedersiniz.
Kapılarınızı vs. cila yaparken :Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.
Akü Başları oksitlenirse : Cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz
iskambil kağıtlarını : Kolonya ile silip yumuşak bir bezle kurulayın.
Fareleri kaçırmak için : Nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.
Boya fırçaları sertleşmiş ise : Kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.
Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa : Asetonla silin
Mangal ızgaranızı temizlemek zordur : Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın birmüddet sonra sertleşmis artıkların yumuşadığını göreceksiniz.
Boya kokusunu gidermek için : İki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunuda kokulu odaya koyun.
Cam kırıklarını : Temizlersiniz fakat kıymıkları göremessiniz bunuda temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir.
Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için : Biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın
Balıklı tava kokusu : Tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.
Kesik Limonu nasıl saklarsınız : Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.
Ampülün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.
Patates haşlarken : Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz.patatesler daha çabuk pişerler aynı zamanda.
GıDaLaR
Karideslerin haşlanırken çıkarttığı pis kokulardan kurtulmak için: Karideslerin baş kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın ve bir dilim limon ile kaynatın.
Soyulmuş patateslerinkararmadan saklanabilmesi için: Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.
Pastaların daha gevrek olması için:(tatlı,tuzlu farketmez): Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.
Dereotonu saklamak için:Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın,bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamayabırakabilirsiniz.
Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için: İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun 1saat buz dolabında bekletin.
Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.
Domatesin kabuklarını kolay soymak için: bıçağın sırtıyla domateslerin kabuklarını soyacağınız yönün tersine sürtün ve daha sonra soyun ya da domatesleri kaynar suda 1 dakika bekletin.
Patlıcanların acısını almak için: patlıcanları soyduktan sonra tuzlu suda bir müddet bekletin. Sarı su çıktıktan sonra, patlıcanları sıkarak sudan alın.
Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
Reçel yapacağınız meyvaları iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavonozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.
Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.
Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.
Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de kararmasını önlersiniz.
Pişirip sakladığınız yumurtaları , çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.
Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +40 C de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler'de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.
Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.
Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dk. kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.
Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.
Evinizde mayonez yaparken: Zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayoneziniz daha uzun zaman bozulnadığını göraceksiniz.
Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz.
Balık çorbası yaparken: Suyunun daha lezzetli olması için balıkları en*az 45*60 dakika kaynatın.Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.
Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için: pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.
Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için: ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun.
Yemeğinizin içine şarap yerine koyabileceğiniz karışım: 1/3 üzüm sirkesi, 2/3 su, 1 küp şeker; bunları iyice karıştırın ve yemeğinizde kullanın. Sonuç mükemmel olacak.
Sosislerin patlamasını önlemek için: fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır.
Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır.
Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.
Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.
Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor muydunuz ?
Et ya da balık yaptığınızda yemeğinizin suyunun daha lezzetli olmasını istiyorsanız birkaç damla 95ºC'lik alkol serpiştirin. Tadı damağınızda kalcak.
Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun.
Kış aylarında hepimizin vazgeçilmez içeceği C vitamini deposu portakal suyudur. Eğer portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok portakal suyu elde edersiniz.
Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır.
Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak.
Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak.
Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır.
Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahanın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahanın hazmı daha kolay olacak.
Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itsenizde çeksenizde kapanmaları zorlaşır: Kapınızın,çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.
Baş ağrısı için: Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin.(Birkaç tane)
Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.
Sarap şiselerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için: Mantarı kaynar suyun içine atın.
içkilere güzel tat ve görüntü vermek için: Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun.
Buz dondururken: Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal gibi görünür.Kaynamış suda oksijen azalır. Buda buzun mat görünmemesini sağlar.
Dislerinizi doğal temizleyin: Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra dişlerinizi fırçalayın.
Küçük yanıklar için:Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun.Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.
Ağız kokusu için: Kahve çekirdeği çiğneyin.
Arı, sivri sinek sokmalarına karşı: Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehiri alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.
Fermuarlar sıkışırsa: Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.
Gözlük camları: Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.
Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa:Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün.İyice derisine yedirin ve giyin.Derisi ayağınıza göre açılacaktır.
Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denedinizmi
Çicekleriniz için: Haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.
Gülleriniz boyunlarını bükerse: İlk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.
Saksı çiçekleriniz için : Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yokedersiniz.
Kapılarınızı vs. cila yaparken :Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.
Akü Başları oksitlenirse : Cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz
iskambil kağıtlarını : Kolonya ile silip yumuşak bir bezle kurulayın.
Fareleri kaçırmak için : Nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.
Boya fırçaları sertleşmiş ise : Kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.
Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa : Asetonla silin
Mangal ızgaranızı temizlemek zordur : Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına sarın birmüddet sonra sertleşmis artıkların yumuşadığını göreceksiniz.
Boya kokusunu gidermek için : İki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunuda kokulu odaya koyun.
Cam kırıklarını : Temizlersiniz fakat kıymıkları göremessiniz bunuda temizlemek için ıslak pamuk imdadınıza yetişir.
Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için : Biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın
Balıklı tava kokusu : Tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.
Kesik Limonu nasıl saklarsınız : Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.
Ampülün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.
Patates haşlarken : Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz.patatesler daha çabuk pişerler aynı zamanda.
GıDaLaR
Karideslerin haşlanırken çıkarttığı pis kokulardan kurtulmak için: Karideslerin baş kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın ve bir dilim limon ile kaynatın.
Soyulmuş patateslerinkararmadan saklanabilmesi için: Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.
Pastaların daha gevrek olması için:(tatlı,tuzlu farketmez): Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.
Dereotonu saklamak için:Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın,bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamayabırakabilirsiniz.
Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için: İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun 1saat buz dolabında bekletin.
Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.
Domatesin kabuklarını kolay soymak için: bıçağın sırtıyla domateslerin kabuklarını soyacağınız yönün tersine sürtün ve daha sonra soyun ya da domatesleri kaynar suda 1 dakika bekletin.
Patlıcanların acısını almak için: patlıcanları soyduktan sonra tuzlu suda bir müddet bekletin. Sarı su çıktıktan sonra, patlıcanları sıkarak sudan alın.
Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
Reçel yapacağınız meyvaları iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavonozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.
Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.
Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.
Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de kararmasını önlersiniz.
Pişirip sakladığınız yumurtaları , çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.
Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +40 C de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler'de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.
Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.
Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dk. kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.
Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.
Evinizde mayonez yaparken: Zeytinyağ yerine susam yağı kullanın. Mayoneziniz daha uzun zaman bozulnadığını göraceksiniz.
Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz.
Balık çorbası yaparken: Suyunun daha lezzetli olması için balıkları en*az 45*60 dakika kaynatın.Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.
Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için: pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.
Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için: ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun.
Yemeğinizin içine şarap yerine koyabileceğiniz karışım: 1/3 üzüm sirkesi, 2/3 su, 1 küp şeker; bunları iyice karıştırın ve yemeğinizde kullanın. Sonuç mükemmel olacak.
Sosislerin patlamasını önlemek için: fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır.
Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır.
Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.
Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.
Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor muydunuz ?
Et ya da balık yaptığınızda yemeğinizin suyunun daha lezzetli olmasını istiyorsanız birkaç damla 95ºC'lik alkol serpiştirin. Tadı damağınızda kalcak.
Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun.
Kış aylarında hepimizin vazgeçilmez içeceği C vitamini deposu portakal suyudur. Eğer portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok portakal suyu elde edersiniz.
Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır.
Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak.
Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak.
Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır.
Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahanın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahanın hazmı daha kolay olacak.
Yüz Makyajı Nasıl Yapılır?
Yaz mevsimlerin en sıcağı.. en verimlisi.. en bereketlisi. Güneş ve açık gökyüzü. Katmer katmer güller. Gün ışığı içmiş şeftaliler, erikler, kayısılar, dutlar.. Ekin tarlaları.. Hayat fışkırıyor her yandan.İşte yaz kadını da en olgun, en görkemli, en albenili güzelliği bu mevsimde yaşar, yaşatır. Sağlıklı, taze, güneşle kucaklaşmış görüntüsü ile kadın tüm
renkleri içerir.
İşte size Yaz Kadın'ının makyajı:
1.
Güneşte daha fazla zaman harcayacağınız için makyaj ve cilt bakımınızı buna göre uyarlayın. Ayrıca mutlaka güneş koruma kremleri kullanın. Her zaman olduğu gibi, güzel bir makyajın ilk adımı temiz ve iyi nemlendirilmiş bir cilttir.
İşte size makyaja başlamadan önce yapmanız gerekenler konusunda birkaç ipucu:
Cildiniz yağlıysa, yaz aylarında (yüksek nem oranı nedeniyle) daha da yağlanacağından jel temizleyiciler kullanın.
Cildiniz normal ise, rutin olarak kullanılan temizleme ürünleri yeterlidir. Güneş koruması içeren bir nemlendirici kullanın.
Nemini yitirmiş veya kuru cildiniz varsa, cildinizi iyice temizleyin ve cilt tipinize uygun ürünlerle iyice nemlendirin.
Göz çevresindeki hassas bölgeyi yeterince nemli tutmak için göz kreminizi gece ve gündüz kullanın.
2.
Yaz ayları boyunca, hafif bir makyaj uygulaması taze görünümünüzü korumanıza yardımcı olacaktır. Başlamadan önce, kapatıcınızın pürüzsüz olarak uygulanabilmesini temin etmek için göz altlarınıza göz kremini parmaklarınızın ucuyla uygulayın.
Kapatıcı ile devam edin ve kapatıcı fırçasıyla aşağıdaki tonlardan birini kullanarak kaş çizginize kadar ulaşın. Gözlerin iç köşelerini sakın unutmayın, bu bölgeler gölgelerin en derin olduğu bölgelerdir.
Kapatıcınıza uyumlu bir pudra ve fırçasıyla kapatıcınızı sürün.
Daha sonra cilt tipinize ve ihtiyaçlarına uygun formülde, cilt renginize uyumlu olan fondöteninizi sürün. Yağlı ciltleri güneşten korumak için olduğu gibi aşırı derecede kuru olan ciltler için de özel fondötenler kullanılabilir. Pudrayla fondöteninizin de iyice oturmasını sağlayın. Pudrayı süngerle uygulayın ve ardından fazlalıkları fırçayla yok edin.
Kaşlarınızı uygun tonda göz farıyla doldurarak başlayın. Bu işlemden sonra kaşlarınızı kaş şekillendiricisiyle düzeltin. Daha sonra göz bölgesine kaş çizgisinden kirpik dibine kadar kemik rengi gölge uygulayın.
Göz kapağına far fırçasıyla far uygulayarak devam edin . Alt kirpik çizginizi belirginleştirmek için eyeliner fırçasıyla koyu far sürün.
Bundan sonra granit veya siyah renk eyeliner ile üst göz kapağınızın hattını ince eyeliner fırçasıyla belirginleştirin.
Ve son adım: kirpiklerinize iki kat rimel sürün.
3.
Her birimiz sağlıklı ve yanık bir yaz tenine sahip olmayı istesek de, güneş tehlikeli bir oyun! Cildin sağlığını korumak her şeyin üstünde tutulan bir öncelik olmalı. Kullandığınız kozmetik ürünlerinin koruma faktörlü (SPF) olmasına özen gösterin.
Tehlikesiz bir şekilde bronz ve güzel bir cilt görünümü için, güneşin yüzünüze doğal olarak geldiği bölgelere (yanaklar, alın, burun ve çene) doğru tonda bronzlaşma pudrasını fırçasıyla sürün.
Sonra gülümseyerek elmacık kemiklerinizden başlayarak yukarı saç diplerinize doğru allık fırçasıyla yumuşak tonda pembe allık uygulayın.
Eğer doğal halinizde bronz görünen bir tene sahipseniz bronzlaşma pudrası ve allık işlemini tamamen atlayın.
4.
Dudaklarınızı boyarken sadece görüntünüze değil, aynı zamanda dudaklarınızın ihtiyaçlarına da kulak verin. Kullanacağınız dudak boyasının rengi olduğu kadar dudaklarınızın beslemesini, nemlenmesini ve korunmasını da sağlayacak ürünler seçin.
Bunun için SPF bazlı, yani koruma faktörü içeren rujlar seçmeniz daha sağlıklı olur.
Yaz makyajınızı tamamlamak için dudaklarınızı ve sizi doğal gösterecek olan bir ruj kullanın. Bu ton size parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandıracaktır. Dudaklarınızın daha belirgin olmasını isterseniz tonlarını da kullanabilirsiniz.
Kusursuz yaz için son işlem, parlatıcı olarak lipgloss ve kakao renkli dudak kalemiyle dudaklarınıza yapacağınız son dokunuş olacaktır.
renkleri içerir.
İşte size Yaz Kadın'ının makyajı:
1.
Güneşte daha fazla zaman harcayacağınız için makyaj ve cilt bakımınızı buna göre uyarlayın. Ayrıca mutlaka güneş koruma kremleri kullanın. Her zaman olduğu gibi, güzel bir makyajın ilk adımı temiz ve iyi nemlendirilmiş bir cilttir.
İşte size makyaja başlamadan önce yapmanız gerekenler konusunda birkaç ipucu:
Cildiniz yağlıysa, yaz aylarında (yüksek nem oranı nedeniyle) daha da yağlanacağından jel temizleyiciler kullanın.
Cildiniz normal ise, rutin olarak kullanılan temizleme ürünleri yeterlidir. Güneş koruması içeren bir nemlendirici kullanın.
Nemini yitirmiş veya kuru cildiniz varsa, cildinizi iyice temizleyin ve cilt tipinize uygun ürünlerle iyice nemlendirin.
Göz çevresindeki hassas bölgeyi yeterince nemli tutmak için göz kreminizi gece ve gündüz kullanın.
2.
Yaz ayları boyunca, hafif bir makyaj uygulaması taze görünümünüzü korumanıza yardımcı olacaktır. Başlamadan önce, kapatıcınızın pürüzsüz olarak uygulanabilmesini temin etmek için göz altlarınıza göz kremini parmaklarınızın ucuyla uygulayın.
Kapatıcı ile devam edin ve kapatıcı fırçasıyla aşağıdaki tonlardan birini kullanarak kaş çizginize kadar ulaşın. Gözlerin iç köşelerini sakın unutmayın, bu bölgeler gölgelerin en derin olduğu bölgelerdir.
Kapatıcınıza uyumlu bir pudra ve fırçasıyla kapatıcınızı sürün.
Daha sonra cilt tipinize ve ihtiyaçlarına uygun formülde, cilt renginize uyumlu olan fondöteninizi sürün. Yağlı ciltleri güneşten korumak için olduğu gibi aşırı derecede kuru olan ciltler için de özel fondötenler kullanılabilir. Pudrayla fondöteninizin de iyice oturmasını sağlayın. Pudrayı süngerle uygulayın ve ardından fazlalıkları fırçayla yok edin.
Kaşlarınızı uygun tonda göz farıyla doldurarak başlayın. Bu işlemden sonra kaşlarınızı kaş şekillendiricisiyle düzeltin. Daha sonra göz bölgesine kaş çizgisinden kirpik dibine kadar kemik rengi gölge uygulayın.
Göz kapağına far fırçasıyla far uygulayarak devam edin . Alt kirpik çizginizi belirginleştirmek için eyeliner fırçasıyla koyu far sürün.
Bundan sonra granit veya siyah renk eyeliner ile üst göz kapağınızın hattını ince eyeliner fırçasıyla belirginleştirin.
Ve son adım: kirpiklerinize iki kat rimel sürün.
3.
Her birimiz sağlıklı ve yanık bir yaz tenine sahip olmayı istesek de, güneş tehlikeli bir oyun! Cildin sağlığını korumak her şeyin üstünde tutulan bir öncelik olmalı. Kullandığınız kozmetik ürünlerinin koruma faktörlü (SPF) olmasına özen gösterin.
Tehlikesiz bir şekilde bronz ve güzel bir cilt görünümü için, güneşin yüzünüze doğal olarak geldiği bölgelere (yanaklar, alın, burun ve çene) doğru tonda bronzlaşma pudrasını fırçasıyla sürün.
Sonra gülümseyerek elmacık kemiklerinizden başlayarak yukarı saç diplerinize doğru allık fırçasıyla yumuşak tonda pembe allık uygulayın.
Eğer doğal halinizde bronz görünen bir tene sahipseniz bronzlaşma pudrası ve allık işlemini tamamen atlayın.
4.
Dudaklarınızı boyarken sadece görüntünüze değil, aynı zamanda dudaklarınızın ihtiyaçlarına da kulak verin. Kullanacağınız dudak boyasının rengi olduğu kadar dudaklarınızın beslemesini, nemlenmesini ve korunmasını da sağlayacak ürünler seçin.
Bunun için SPF bazlı, yani koruma faktörü içeren rujlar seçmeniz daha sağlıklı olur.
Yaz makyajınızı tamamlamak için dudaklarınızı ve sizi doğal gösterecek olan bir ruj kullanın. Bu ton size parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandıracaktır. Dudaklarınızın daha belirgin olmasını isterseniz tonlarını da kullanabilirsiniz.
Kusursuz yaz için son işlem, parlatıcı olarak lipgloss ve kakao renkli dudak kalemiyle dudaklarınıza yapacağınız son dokunuş olacaktır.
KOZMETİKDE KULLANILAN DİĞER BİTKİLER
• Hatmi Tentürü : 2 çorba kaşığı hatmi yaprağı veya ince kıyılmış kökü 300 g. soğuk suda 1 saat bekletilip, süzülür. Elde edilen tentür mantarlarla ve kuru cilde karşı kompres şeklinde kullanılır.
• Karahindiba Haşlaması : Bitkiden 2 çorba kaşığı 300 g. suda 10 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür. Elde edilen mayi ile sabah akşam yüz yıkanır. Yüzdeki küçük siyah lekeleri ve çilleri giderir.
• Nane haşlaması : 100 g. nane yarım kova kaynar suda yarım saat bırakıldıktan sonra yorgunluktan dolayı şişmiş ayaklara banyo şeklinde uygulanır.
• Gül Yaprakları İle Tütsülenmek (İnhalasyon) : Hafif ateş üzerinde, su kaynatılan bir kab üzerine kevgir veya elek kapatılır. Eleğin kaidesine gül yaprakları serilir. Yüz gül yapraklarına 1520 cm. kadar yaklaştırılır, baş bir havlu ile örtülür. Güldeki eterik yağ cildi sağlamlaştırır ve yüze canlılık ve tazelik verir.
• Yüzde Beliren Mantarlar : Tuzlu su ve kızıl ağaç veya huş ağacı yapraklarının haşlaması ile giderilir. Sati mantarlarda ise : Atkuyruğu veya büyük kuzukulağı haşlamasıyla kompres yapılır.
• Dudaklarda Meydana Gelen Uçuklarda : Meşe kabuğu veya menekşe haşlanarak kompres yapılır.
• Yüzde Çıkan Siyah Lekecikler : 2 çorba kaşığı mısır unu veya yulaf unu 1 yumurta akı ile köpükleninceye kadar çırpılır. Yüzdeki siyah lekelere sürülür. Kuruduktan sonra kuru, pamuklu bir bezle silinir. Sonra soğuk su ile yıkanır.Yüze zeytin yağı ile hafif masaj yapılması tavsiye olunur. Yüz masajdan evvel, sabun kullanmadan sıcak su ile yıkanır ve soğuk su ile durulanır. Sonra da zeytin yağı ile yüze hafif masaj yapılır ve 20 dakika bekletildikten sonra tekrar sabun kullanılmadan sıcak su ile yıkanır, soğuk su ile de durulanır. Zeytinyağı dirsek ve tırnaklar içinde yararlıdır. Zeytin yağına taze fesleğen (100 g. fesleğen 1/2 It. zeytin yağı) karıştırılır. Bir hafta bekletilerek yapılırsa çok yararlıdır.
• Yüzde beliren lekeler (siyah ve sarı lekeler). Taze (hıyar) salatalık püresi yüze devamlı sürülerek giderilir. Cilt yumuşak ve pürüzsüz olur.
• Karahindiba Haşlaması : Bitkiden 2 çorba kaşığı 300 g. suda 10 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür. Elde edilen mayi ile sabah akşam yüz yıkanır. Yüzdeki küçük siyah lekeleri ve çilleri giderir.
• Nane haşlaması : 100 g. nane yarım kova kaynar suda yarım saat bırakıldıktan sonra yorgunluktan dolayı şişmiş ayaklara banyo şeklinde uygulanır.
• Gül Yaprakları İle Tütsülenmek (İnhalasyon) : Hafif ateş üzerinde, su kaynatılan bir kab üzerine kevgir veya elek kapatılır. Eleğin kaidesine gül yaprakları serilir. Yüz gül yapraklarına 1520 cm. kadar yaklaştırılır, baş bir havlu ile örtülür. Güldeki eterik yağ cildi sağlamlaştırır ve yüze canlılık ve tazelik verir.
• Yüzde Beliren Mantarlar : Tuzlu su ve kızıl ağaç veya huş ağacı yapraklarının haşlaması ile giderilir. Sati mantarlarda ise : Atkuyruğu veya büyük kuzukulağı haşlamasıyla kompres yapılır.
• Dudaklarda Meydana Gelen Uçuklarda : Meşe kabuğu veya menekşe haşlanarak kompres yapılır.
• Yüzde Çıkan Siyah Lekecikler : 2 çorba kaşığı mısır unu veya yulaf unu 1 yumurta akı ile köpükleninceye kadar çırpılır. Yüzdeki siyah lekelere sürülür. Kuruduktan sonra kuru, pamuklu bir bezle silinir. Sonra soğuk su ile yıkanır.Yüze zeytin yağı ile hafif masaj yapılması tavsiye olunur. Yüz masajdan evvel, sabun kullanmadan sıcak su ile yıkanır ve soğuk su ile durulanır. Sonra da zeytin yağı ile yüze hafif masaj yapılır ve 20 dakika bekletildikten sonra tekrar sabun kullanılmadan sıcak su ile yıkanır, soğuk su ile de durulanır. Zeytinyağı dirsek ve tırnaklar içinde yararlıdır. Zeytin yağına taze fesleğen (100 g. fesleğen 1/2 It. zeytin yağı) karıştırılır. Bir hafta bekletilerek yapılırsa çok yararlıdır.
• Yüzde beliren lekeler (siyah ve sarı lekeler). Taze (hıyar) salatalık püresi yüze devamlı sürülerek giderilir. Cilt yumuşak ve pürüzsüz olur.
Evde yapabileceğiniz vücut maskeleri
Yukarıda evde yapabileceğiniz yüz maskeleri'nin tariflerini vermiştik. Şimdi sıra vücut için yapılabilecek maskelerde... Eğer ipek gibi bir ten istiyorsanız, bu iki maskeyi mutlaka uygulayın!
Peeling Kremi Bu peeling kremini ayda bir kez uygulayın. Ölü hücreleri temizler ve vücudun yumuşak, pürüzsüz olmasını sağlar.
Malzemeler
1 çorba kaşığı deniz tuzu
3 çorba kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı : Küçük parçalara ayrılmış deniz tuzunu, zeytinyağı ile iyice karıştırın.
Uygulaması Ilık bir duş alın. Hazırladığınız karışımı, dairesel hareketlerle masaj yaparak vücudunuza sürün. Bu karışımı özellikle topuklar, dirsek, diz gibi bölgelere yoğunlaşarak uygulayın. Ilık suyla durulayın.
Sonuç Gözenekleri tıkayan ölü deri temizleniyor ve cilt yapılacak bakıma hazır hale geliyor.
• Bal Maskesiyle epilasyon Cildin hassas olduğu noktalara uygulanabilecek balla yapılan epilasyon.
Malzemeler
1 kase bal
Limon suyu
Bez parçaları (eski çarşafları kesebilirsiniz)
Hazırlanışı : Kısık ateşte balı ısıtın. Yoğun bir kıvama geldiğinde birkaç damla limon suyu ekleyin. Soğumaya bırakın.
Uygulaması Hazırladığınız karışımı tüylerin bulunduğu bölgeye yayıp, birkaç saniye bekletin. Ağdanın üzerine bir bez parçası yapıştırıp, üzerini düzeltin. Tüylerin tersi yönünde tek hamlede çekin. Ağda bittikten sonra soğuk suyla temizleyin.
Sonuç Pürüzsüz, ipek gibi bir ten!
YÜZ GÜZELLİĞİNİZİ DEVAM ETTİRME USULLERİ
Bitkisel maskeler
1) Kuru Ciltler İçin Maskeler :
• Yulaf İçi Maskesi :2 çorba kaşığı yulaf içi, suda veya sütde 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra mahlülle bir kaşık bal ilave edilir. Hafif sıcak vaziyette yüze sürülüp, 15 dakika bekletilir. Yüz ılık su ile yıkanır.
• Kabak Maskesi : Pişirilmiş kabaktan 2 çorba kaşığı iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı veya badem yağı karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür, 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Havuç Maskesi : 2 havuç rendelenir, yumurta akı ile çırpılır, 1 tatlı kaşığı zeytin yağı veya süt ve az miktarda nişasta karıştırılır. Sonra yüz boyun ile birlikte yağlanır. 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Marul Maskesi : Marul yaprakları ince ince kıyılır, üzerine zeytin yağı ve birkaç damla limon suyu sıkılır (lapa haline gelmesi için). Yüze sürülür. 20 dakika sonra yavaş yavaş evvela sıcak su ile, sonra soğuk su ile yıkanır. Marul yerine, rendelenmiş turp veya patates püresi de kullanılabilir.
• Muz Maskesi : Bir adet muz iyice dövüldükten sonra, içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak katılarak karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Elma Maskesi : Bir elma iyice rendelendikten sonra, içerisine bir çorba kaşığı zeytin yağı, süt veya kaymak karıştırılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.
• Şeftali Maskesi : OIgun bir şeftali iyice ezildikten sonra, haşlama papatya suyu ile lapa haline gelinceye kadar karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra yüz, sıcak su ile yıkanır.
• Hıyar (salatalık) Maskesi : Rendelenmiş hıyara birkaç damla limon suyu damlatılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika sonra bir mendil veya bir bezle iyice temizlenir, yüz yıkanmalıdır.
2) Yağlı Ciltler İçin Maskeler :
• Badem Maskesi : Papatya, Ihlamur çiçeği, lavanta, mürver ağacı çiçeği ve çam filiz uçlarından eşit miktarda alınıp karıştırılır. Bu karışımdan 2 çorba kaşığı alınıp 150 g. kaynar su içinde haşlanır. Bu haşlamaya (50 grama 1 çorba kaşığı badem içi gelecek şekilde) badem içi ilâve edilip, haşlamaya devam edilir. Sonra haşlanmış terkibe (1 tatlı kaşığı un ve yarım tatlı kaşığı bal ilave edilir. Sıcak vaziyette yüze sürülür. (Sıcaklık dayanılacak gibi olmalıdır.) 30 dakika bekledikten sonra, evvela sıcak sonra soğuk su ile yıkanmalıdır.
• Elma Maskesi : 12 elma rendeledikten sonra, iyice çırpılmış yumurta akı ile karıştırılır. Elde edilen karışım yüze ve boyna sürülüp 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.
Peeling Kremi Bu peeling kremini ayda bir kez uygulayın. Ölü hücreleri temizler ve vücudun yumuşak, pürüzsüz olmasını sağlar.
Malzemeler
1 çorba kaşığı deniz tuzu
3 çorba kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı : Küçük parçalara ayrılmış deniz tuzunu, zeytinyağı ile iyice karıştırın.
Uygulaması Ilık bir duş alın. Hazırladığınız karışımı, dairesel hareketlerle masaj yaparak vücudunuza sürün. Bu karışımı özellikle topuklar, dirsek, diz gibi bölgelere yoğunlaşarak uygulayın. Ilık suyla durulayın.
Sonuç Gözenekleri tıkayan ölü deri temizleniyor ve cilt yapılacak bakıma hazır hale geliyor.
• Bal Maskesiyle epilasyon Cildin hassas olduğu noktalara uygulanabilecek balla yapılan epilasyon.
Malzemeler
1 kase bal
Limon suyu
Bez parçaları (eski çarşafları kesebilirsiniz)
Hazırlanışı : Kısık ateşte balı ısıtın. Yoğun bir kıvama geldiğinde birkaç damla limon suyu ekleyin. Soğumaya bırakın.
Uygulaması Hazırladığınız karışımı tüylerin bulunduğu bölgeye yayıp, birkaç saniye bekletin. Ağdanın üzerine bir bez parçası yapıştırıp, üzerini düzeltin. Tüylerin tersi yönünde tek hamlede çekin. Ağda bittikten sonra soğuk suyla temizleyin.
Sonuç Pürüzsüz, ipek gibi bir ten!
YÜZ GÜZELLİĞİNİZİ DEVAM ETTİRME USULLERİ
Bitkisel maskeler
1) Kuru Ciltler İçin Maskeler :
• Yulaf İçi Maskesi :2 çorba kaşığı yulaf içi, suda veya sütde 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra mahlülle bir kaşık bal ilave edilir. Hafif sıcak vaziyette yüze sürülüp, 15 dakika bekletilir. Yüz ılık su ile yıkanır.
• Kabak Maskesi : Pişirilmiş kabaktan 2 çorba kaşığı iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı veya badem yağı karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür, 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Havuç Maskesi : 2 havuç rendelenir, yumurta akı ile çırpılır, 1 tatlı kaşığı zeytin yağı veya süt ve az miktarda nişasta karıştırılır. Sonra yüz boyun ile birlikte yağlanır. 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Marul Maskesi : Marul yaprakları ince ince kıyılır, üzerine zeytin yağı ve birkaç damla limon suyu sıkılır (lapa haline gelmesi için). Yüze sürülür. 20 dakika sonra yavaş yavaş evvela sıcak su ile, sonra soğuk su ile yıkanır. Marul yerine, rendelenmiş turp veya patates püresi de kullanılabilir.
• Muz Maskesi : Bir adet muz iyice dövüldükten sonra, içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak katılarak karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
• Elma Maskesi : Bir elma iyice rendelendikten sonra, içerisine bir çorba kaşığı zeytin yağı, süt veya kaymak karıştırılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.
• Şeftali Maskesi : OIgun bir şeftali iyice ezildikten sonra, haşlama papatya suyu ile lapa haline gelinceye kadar karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra yüz, sıcak su ile yıkanır.
• Hıyar (salatalık) Maskesi : Rendelenmiş hıyara birkaç damla limon suyu damlatılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika sonra bir mendil veya bir bezle iyice temizlenir, yüz yıkanmalıdır.
2) Yağlı Ciltler İçin Maskeler :
• Badem Maskesi : Papatya, Ihlamur çiçeği, lavanta, mürver ağacı çiçeği ve çam filiz uçlarından eşit miktarda alınıp karıştırılır. Bu karışımdan 2 çorba kaşığı alınıp 150 g. kaynar su içinde haşlanır. Bu haşlamaya (50 grama 1 çorba kaşığı badem içi gelecek şekilde) badem içi ilâve edilip, haşlamaya devam edilir. Sonra haşlanmış terkibe (1 tatlı kaşığı un ve yarım tatlı kaşığı bal ilave edilir. Sıcak vaziyette yüze sürülür. (Sıcaklık dayanılacak gibi olmalıdır.) 30 dakika bekledikten sonra, evvela sıcak sonra soğuk su ile yıkanmalıdır.
• Elma Maskesi : 12 elma rendeledikten sonra, iyice çırpılmış yumurta akı ile karıştırılır. Elde edilen karışım yüze ve boyna sürülüp 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.
YULAF MASKESİ İLE SİYAH NOKTALARDAN KURTULUN
Yulaf ezmesi, cildin derinlemesine temizlenmesi ve siyah noktaların yok edilmesini sağlayan bir maskedir. Bu maske ayrıca cildin içinde dolaşan pislikleri temizleyip, cildin fazla yağlanmasını da engeller. Bu nedenle kuru ciltli kişiler tarafından pek fazla kullanılmamalıdır. Yulaf ezmesi maskesinin yapımı son derece basittir. Pişirdiğiniz yulafları süzdükten sonra, bunları geniş bir kabın içinde bir kaç dakika ezin. Hazırladığınız bu yulaf ezmesini yüzünüze sürdükten sonra 15 dakika kadar bekleyin. Daha sonra yüzünüzü ılık suyla temizleyin. Bu maskeyi vücudunuza da uygulayarak, şaşırtıcı sonuca ulaşabilirisiniz.
Evde yapabileceğiniz yüz maskeler
• Yumurta, bal, yoğurt evimizde hemen her zaman bulunan yiyecekler. Ama bu kez bunları yemek pişirirken değil, güzellik maskeleri uygularken kullanacağız. Hazır mısınız? O zaman tariflerimize başlıyoruz! Besleyici maske İçinde bulunan badem yağı ve yumurta sarısı sayesinde cildi sanki yeni doğmuş bir bebeğinki gibi yumuşacık yapan bu besleyici maskeyi ayda bir kez uygulayabilirsiniz.
Malzemeler
3 tatlı kaşığı toz haline getirilmiş badem
1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı
1 tatlı kaşığı krema
1 adet yumurta sarısı
Hazırlanışı : Yoğun bir kıvama gelinceye kadar tüm Malzemeleri bir kasede karıştırın.
Uygulaması Gözlerin etrafına gelmeyecek şekilde maskeyi yüzünüze sürün. 15 20 dakika dinlenmeye bırakın. Ilık suyla durulayın.
Sonuç Kırışıkları gerilmiş, daha pürüzsüz bir cilt.
• Onarıcı maske Özellikle yaz aylarında uzun süreli güneş banyolarının ardından uygulamak için ideal. Balın ve gliserinin yumuşatıcı etkileri sayesinde cildin nem oranını artıran bir maske.
Malzemeler
1 adet limon
3 çorba kaşığı bal
Gliserin
Hazırlanışı : Limon suyuyla balı hızlı hareketlerle iyice karıştırın. 15 gram gliserini ilave edin. Özlü bir karışım elde edinceye kadar karıştırın.
Uygulaması Hazırladığınız maskeyi masaj yapmadan yüzünüze ve boynunuza yayın. 15 dakika kadar yüzünüzde dinlendirdikten sonra ılık suyla
temizleyin.
Sonuç Cildi derinlemesine nemlendiriyor.
• Dinlendirici maske Bu maske aynı zamanda yüzünüzün daha kolay bronzlaşmasını sağlar. Karışımdaki Malzemeler cildi besler ve aynı zamanda pürüzsüz bir görünüm almasına yardımcı olur.
Malzemeler
1 adet yumurta sarısı
1 kase yoğurt
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
5 damla havuç yağı
Hazırlanışı : 1 adet yumurta sarısını 2 tatlı kaşığı yoğurtla çırpın. Zeytinyağını ve havuç yağını ekleyin.
Uygulaması Karışımı yüzünüze ve boynunuza sürün. 20 dakika kadar dinlendirip, ılık suyla temizleyin.
Sonuç Cildi, özellikle güneşin zararlı etkilerine karşı koruyan ama bronzlaşmayı da artıran bu maskenin nemlendirici ve besleyici etkisi kendini hemen gösteriyor.
Evde yapabileceğiniz yüz maskeler
• Yumurta, bal, yoğurt evimizde hemen her zaman bulunan yiyecekler. Ama bu kez bunları yemek pişirirken değil, güzellik maskeleri uygularken kullanacağız. Hazır mısınız? O zaman tariflerimize başlıyoruz! Besleyici maske İçinde bulunan badem yağı ve yumurta sarısı sayesinde cildi sanki yeni doğmuş bir bebeğinki gibi yumuşacık yapan bu besleyici maskeyi ayda bir kez uygulayabilirsiniz.
Malzemeler
3 tatlı kaşığı toz haline getirilmiş badem
1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı
1 tatlı kaşığı krema
1 adet yumurta sarısı
Hazırlanışı : Yoğun bir kıvama gelinceye kadar tüm Malzemeleri bir kasede karıştırın.
Uygulaması Gözlerin etrafına gelmeyecek şekilde maskeyi yüzünüze sürün. 15 20 dakika dinlenmeye bırakın. Ilık suyla durulayın.
Sonuç Kırışıkları gerilmiş, daha pürüzsüz bir cilt.
• Onarıcı maske Özellikle yaz aylarında uzun süreli güneş banyolarının ardından uygulamak için ideal. Balın ve gliserinin yumuşatıcı etkileri sayesinde cildin nem oranını artıran bir maske.
Malzemeler
1 adet limon
3 çorba kaşığı bal
Gliserin
Hazırlanışı : Limon suyuyla balı hızlı hareketlerle iyice karıştırın. 15 gram gliserini ilave edin. Özlü bir karışım elde edinceye kadar karıştırın.
Uygulaması Hazırladığınız maskeyi masaj yapmadan yüzünüze ve boynunuza yayın. 15 dakika kadar yüzünüzde dinlendirdikten sonra ılık suyla
temizleyin.
Sonuç Cildi derinlemesine nemlendiriyor.
• Dinlendirici maske Bu maske aynı zamanda yüzünüzün daha kolay bronzlaşmasını sağlar. Karışımdaki Malzemeler cildi besler ve aynı zamanda pürüzsüz bir görünüm almasına yardımcı olur.
Malzemeler
1 adet yumurta sarısı
1 kase yoğurt
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
5 damla havuç yağı
Hazırlanışı : 1 adet yumurta sarısını 2 tatlı kaşığı yoğurtla çırpın. Zeytinyağını ve havuç yağını ekleyin.
Uygulaması Karışımı yüzünüze ve boynunuza sürün. 20 dakika kadar dinlendirip, ılık suyla temizleyin.
Sonuç Cildi, özellikle güneşin zararlı etkilerine karşı koruyan ama bronzlaşmayı da artıran bu maskenin nemlendirici ve besleyici etkisi kendini hemen gösteriyor.
Yüz Maskesi
Bezelyeden patlıcana kadar birçok sebzenin,cildimiz için birer cansimidine dönüşebileceğini biliyor musunuz?Sebzeler vücudumuza olduğu kadar cildimiz üzerinde de olumlu etkilere sahip.Hazırlanması çok kolay olan bu maskeleri uygulayarak pürüzsüz ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz.
1.SALATALIK MASKESİ : İki tutam çuha çiçeği kurutularak,dövülüp toz haline getirilir.Kabukları soyulmuş yarım salatalık,bir fincan pirinç unu,çuha çiçeği tozu ile birlikte on dakika ateşte pişirilir.Elde edilen karışım bulamaç haline getirilir.Hazırlanan bulamaça yarım fincan elma suyu,bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline getirilir.
ETKİSİ : Yüz ve boyuna uygulanan bu maske cildin canlı ve sağlıklı gözükmesini sağlar.Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu sürülür.
2.BAL MASKESİ : Civan perçemi çiçeği,saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür.Bir fincan su soğutulur.Elde edilen posa ezildikten sonra,yarım fincan limon suyu,bir çorba kaşığı zeytinyağı,bir tatlı kaşığı bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile karıştırılır.Hazırlanan karışıma soğuk civan perçemi suyu ilave edilir.Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu
eklenir.
ETKİSİ : Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini önler.Bu maske bir hafta uygulanmalıdır.Yüzde bir saat kalması gereklidir.
3.YUMURTA MASKESİ : İki avuç buğday,iki bardak suda ezilir.İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur.Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır ve gülsuyu sürülür.
ETKİSİ : Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar.Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır.Bu maske şampuan olarak kullanılabilir,saçların parlamasını sağlar.
4.BEZELYE MASKESİ : İki su bardağı taze bezelye,ezildikten sonra üzüm pekmezi ile karıştırılır.Yumurta akı ve yarım fincan ayçiçek yağı ilave edilir.Bir miktar un konularak maske kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.
ETKİSİ : Ten dokusu üzerinde parlaklık sağlar,gece yatmadan uygulanmalıdır.Sabah cilt temizlenir.
5.ÇİLEK MASKESİ : Bir avuç taze çilek ezilip,yulaf unu ile karıştırılır.Bir adet yumurta sarısı ile iki çrba kaşığı yoğurt çırpılır,krem kıvamına getirilir.
ETKİSİ : Kuru ciltler için besleyici olan bu maske 20 dakika ciltte kaldıktan sonra ılık su ile yıkanır.Çilek maskesi özellikle gözaltlarındaki kırışıklıkların azalmasında önemli rol oynar.
6.PATLICAN MASKESİ : Dilimlenmiş yarım patlıcan iki bardak suda kaynatılır.Hazırlanan karışıma bir diş sarımsak eklenerek lapa haline getirilir.Buna kaymak katılarak krem haline getirilir.Bu karışım iki ay boyunca hergün tekrarlanmalıdır.
ETKİSİ : Tendeki mikropları arındırmada ve yüze canlı bir görünüm kazandırmada etkindir.
7.KAYISI MASKESİ : Üç tutam defne yaprağı,bir tutam tarçın kayısı suyunda pişirilir.Bir adet yumurta ve yarım fincan süt karıştırılarak krem haline getirilir.
ETKİSİ : Yüzdeki sivilcelerigidermek ve tene tazelik kazandırır.Saça uygulandığında dökülmeyi durdurur ve saçın geç ağarmasını sağlar.
1.SALATALIK MASKESİ : İki tutam çuha çiçeği kurutularak,dövülüp toz haline getirilir.Kabukları soyulmuş yarım salatalık,bir fincan pirinç unu,çuha çiçeği tozu ile birlikte on dakika ateşte pişirilir.Elde edilen karışım bulamaç haline getirilir.Hazırlanan bulamaça yarım fincan elma suyu,bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline getirilir.
ETKİSİ : Yüz ve boyuna uygulanan bu maske cildin canlı ve sağlıklı gözükmesini sağlar.Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu sürülür.
2.BAL MASKESİ : Civan perçemi çiçeği,saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür.Bir fincan su soğutulur.Elde edilen posa ezildikten sonra,yarım fincan limon suyu,bir çorba kaşığı zeytinyağı,bir tatlı kaşığı bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile karıştırılır.Hazırlanan karışıma soğuk civan perçemi suyu ilave edilir.Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu
eklenir.
ETKİSİ : Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini önler.Bu maske bir hafta uygulanmalıdır.Yüzde bir saat kalması gereklidir.
3.YUMURTA MASKESİ : İki avuç buğday,iki bardak suda ezilir.İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur.Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır ve gülsuyu sürülür.
ETKİSİ : Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar.Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır.Bu maske şampuan olarak kullanılabilir,saçların parlamasını sağlar.
4.BEZELYE MASKESİ : İki su bardağı taze bezelye,ezildikten sonra üzüm pekmezi ile karıştırılır.Yumurta akı ve yarım fincan ayçiçek yağı ilave edilir.Bir miktar un konularak maske kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.
ETKİSİ : Ten dokusu üzerinde parlaklık sağlar,gece yatmadan uygulanmalıdır.Sabah cilt temizlenir.
5.ÇİLEK MASKESİ : Bir avuç taze çilek ezilip,yulaf unu ile karıştırılır.Bir adet yumurta sarısı ile iki çrba kaşığı yoğurt çırpılır,krem kıvamına getirilir.
ETKİSİ : Kuru ciltler için besleyici olan bu maske 20 dakika ciltte kaldıktan sonra ılık su ile yıkanır.Çilek maskesi özellikle gözaltlarındaki kırışıklıkların azalmasında önemli rol oynar.
6.PATLICAN MASKESİ : Dilimlenmiş yarım patlıcan iki bardak suda kaynatılır.Hazırlanan karışıma bir diş sarımsak eklenerek lapa haline getirilir.Buna kaymak katılarak krem haline getirilir.Bu karışım iki ay boyunca hergün tekrarlanmalıdır.
ETKİSİ : Tendeki mikropları arındırmada ve yüze canlı bir görünüm kazandırmada etkindir.
7.KAYISI MASKESİ : Üç tutam defne yaprağı,bir tutam tarçın kayısı suyunda pişirilir.Bir adet yumurta ve yarım fincan süt karıştırılarak krem haline getirilir.
ETKİSİ : Yüzdeki sivilcelerigidermek ve tene tazelik kazandırır.Saça uygulandığında dökülmeyi durdurur ve saçın geç ağarmasını sağlar.
Cilt Bakım Ürünleri
Cilt bakım ürünlerinin doğru kullanıldığında cilde inanılmaz etkileri vardır. Temizleyici, nemlendirici veya maskeler hakkında dermatologların söyleyebileceği bazı doğrular vardır. | |
Günlük Cilt Bakımında; 1) Cilt tipine uygun ürünleri seçmek önemlidir. 2) Çevreden biriken kirlerin, ter yağ gibi kişisel salgılarımızın, ve dökülmekte olan ölü cilt hücrelerimizin temizlenmesi ikinci adımdır. 3) En hafif temizlemeyle bile bozulabilen cildin üst tabakasındaki doğal nemlendirme sistemlerinin nemlendiricilerle takviye edilmesi. Genel kural olarak da nemlendiricilerin yüz ve vücut halen nemliyken kullanılması vücuttaki nemi hapsetmektedir. 4) UV ışınlarının verdiği hasarı önlemek için güneşten koruyucu kullanmak 5) Normal cildin bilhassa foto yaşlanma ve hasarı için tedavi edici ürünlerin kullanılması uygundur. Kuru Ciltlerde; Kuru ciltlerde kurutucu ve alkol içeren ürünler ciltten nemi söküp atacağı için tercih edilmemelidir. Hassas yumuşak sabun içermeyen likit bir temizleyici sonrası gliserin , hiyalironik asit gibi ürünlerle formüle edilmiş nem kaybını azaltan nemlendiriciler kullanılmalıdır. UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu SPF15 ve üstü bir ürün yıl boyunca dışarıya çıkmadan yarım saat önce açıkta kalan alanlara uygulanmalıdır. Yağlı Cilt; Yağlı ciltlerde aşırı yağlı ürünler, hassas ciltlerde ise uygun daha az hasar verecek narin ürünler tercih edilebilir. Yağlı ciltlere özgün yağ bağlayıcı likit veya jel şeklinde temizleyicileri tercih edin. Krem bazlı, kakao yağı, lanolin içeren sabunlardan uzak durun. Losyon şeklinde suyu çekip tutan (humectane) maddeler içeren nemlendiricileri tercih edin. Ergenlik çağındaki gençlerde görülen hormon değişiklikleri nedeniyle yağlı ve akneye yatkın cildin temizliği ve doktor tarafından önerilen ürünlerin düzenli kullanılması önemlidir. Yağ içermeyen (oil-free) güneşten koruyucuları kullanın. Cildinize fazla parlak diyerek, yağı kurutmak için sert sabun, alkol, fırça, kese kullanmayın. Cilt temizliğini günde 2-3 kezden fazla yapmayın. Karma Cilt; Kozmetik olarak T bölgesi ; yüzün yağlı alanları olan yanaklar, alın burun ve çene daha fazla yağlıyken diğer alanlarda kuruluk gözlenir. Normal karma ciltler için olan temizleme ürünleri yanaklar için nazik diğer bölgelerde daha sert etkililerdir. Yalnızca ihtiyaç duyulan bölgelere uygulayacağınız nemlendirici T bölgesinde sivilceye yol açabilir. Yağ içermeyen güneşten koruyucular kullanabilirsiniz.Cilt Bakım Ürünlerinin İçeriklerinden Bazıları ve Güneşten Koruyucular: Kırışıklık ve güneş hasarını önleyen en etkili ürün güneşten koruyuculardır. UVB ve UVA ışınlarına karşı koruyucu özelliği olan , güneşten koruyucu faktörü (SPF) 15 ve üzeri olan ürünler cildin yaşlı görünmesini önlemektedir . Düzenli olarak güneşten koruyucu kullanmak derin kırışıklıklar ve koyu lekelerin oluşmasını engellemektedir. Tretinoin ve Türevleri Güneşin zararlı etkilerinden olan yüzdeki ince kırışıklıklar, koyu lekeler veya kabalaşmaya karşı etkilidir. Cilt renginin açılmasına , yenilenmesine yardımcı olmaktadır. AHA (Alfa Hidroksi Asitler) Şeker kamışı, elma, üzüm ve limon gibi bitki ve meyvelerde doğal olarak bulunan asitlerdir. Cilt üzerindeki ölü hücrelerin dökülmesi ve bu sayede daha düzgün , yumuşak, renk düzensizliği olmayan yeni bir cilde kavuşulması sağlanmaktadır. AHA aynı zamanda cildin üst tabakası altındaki bağ dokusunun daha iyi üretimini, su kaybının ve ince kırışıklıkların azalmasını sağlamaktadır. Kaçınılması gereken içerikler Propilen glikol veya sorbital bilhassa hassas ciltlerde tercih edilmez. SLS (sodyum lauryl sülfat) ve SLES(sodyum lauret sülfat) gibi sürfaktanlar şampuan, dişmacunu , traş kremi, kurutemizleme deterjanları bulaşık sabununda ve birçok endüstriyel temizlik maddesinde bulunur . Etki mekanizması nedeniyle duruladığınızı zannetseniz bile uzun süre saç ve derinizde kalıp yağ , nem ve amino asitleri söker atar. Ciltte kuruluk, kabalaşma ve yeni kıl ve deri oluşumunu bozar. Cildiniz mat bir görünme sahip, gözlerinizin altı torbacıklarla dolu, bu hafta çenenizde çıkan altıncı sivilce iğrenç başını göstermeye başlamış bile... Güzelliğiniz için uyguladığınız bakım düzenini ciddi anlamda yeniden düşünmenizin zamanı geldi. Dış müdahalelerle toksinlerden arınmak için yapabileceğiniz çok şey var: Toksinlerden arınmak için günlük bakım Makyajınızı temizlemeden asla yatağa girmeyin. Cildinizdeki makyajı temizlemediğiniz takdirde, gün içinde biriken yağlar ve kirler bakterilerin üremesine, böylece kara noktaların oluşmasına neden olur. Sonuç olarak, cildiniz daha hızlı yaşlanmaya başlar. Oysa, temizlenen ve nemlendirilen cilt, siz gece uyurken kendini daha iyi tamir eder ve yeniler. Cildiniz bir güzellik göstergesi ve dış dünyaya karşı korunma kalkanı olmasının yanısıra, aynı zamanda kendini sürekli yenileyen bir organdır. Cildinizde pütürlenmeler ya da noktalar görmeye başladıysanız, toksinlerden arınmanızın zamanı gelmiş demektir. Hafta bir kez maske ile cildinizi derinlemesine temizleyin, çünkü hücreleriniz kendini yenilerken, gözenekleriniz yağ ve kirlerle dolmaktadır. Çoğu yüz temizleme maskesinin içinde kil ya da çamur bulunur. Bu maddelerin içindeki negatif yüklü iyonlar pozitif yüklü kirleri çekerler, böylece gözeneklerdeki yağlar ve ölü hücre kalıntıları bir bakıma ‘emilir’. Cildinizdeki gerilimi almak için masaj Lenf sisteminiz suyu, proteinleri, elektrolitleri ve kan hücrelerini vücudunuzun her yanına taşımaktan sorumludur. Aynı zamanda, vücuttaki toksinleri de lenf düğümlerine taşır. Toksinler burada yön değiştirerek kana karışır ya da terleme yolu ile vücuttan atılır. Bedeninizin toksinlerden arınması için, kendine özgü bir sistemi olsa da, zaman zaman yardıma ihtiyaç duyar. Yüze ve bedene yapılan hafif, rahatlatıcı bir masaj lenf düğümlerini uyararak daha verimli çalışmalarını sağlar, böylece ciltteki sıvı ve toksin birikimi ortadan kalkar. Ayrıca, yorgun görünen cildinize ve altları torba torba olan gözlerinize harika bir biçimde enerji kazandırır. İşte size birkaç masaj önerisi: · Parmaklarınızı burun kemiklerinizden yukarıya, gözlerinizin iç kısmına doğru kaydırın, bastırın, tutun, serbest bırakın. Gözlerinizin etrafındaki torbacıkları ve sinüslerinizdeki basıncı azaltmak için bu hareketi defalarca tekrarlayın. Kaldığınız yerden, parmaklarınızı bastırmaya devam ederek göz yuvalarınızın altından yanaklarınıza, oradan boynunuzun sarkmaya meyilli bölgesine kadar inin. Parmaklarınızı içten dışa doğru hareket ettirerek vücudunuzdaki sıvıların daha hızlı akmasını sağlayın. Bu hareketi birkaç defa tekrarlayın. · Gözlerinizin daha parlak olması için, gözünüzün hemen altındaki kemiğe, gözbebeğinizle aynı hizadaki noktadan hafifçe bastırın, birkaç saniye tutun, ardından serbest bırakın. · Kan basıncının yükselmesine bağlı olan başağrılarınızı dindirmek ve yüz kaslarınızı rahatlatmak için, kaşlarınızı içten dışa doğru çimdikleyin. Daha sonra, parmaklarınızı aksi yönde yüzünüze bastırarak kaydırın. Parmaklarınızı şakaklarınıza bastırın, birkaç dakika öylece tutun. Ardından bırakın. Aynı hareketi tekrar edin. "Mankenlerin sırları" Kimisi diyet yapıyor, kimisi egzersiz. Bazısı ikisi de yapmak zorunda, diğerlerinin ikisine de ihtiyacı yok. Ortak yanları, herkesin onlara hayran olması ve formlarını korumak için bazı şeylere dikkat etmeleri... Evdesiniz ve televizyon seyrediyorsunuz. Daha doğrusu, kumanda elinizde, o kanal, bu kanal dolanıp duruyorsunuz. Seyredecek hiçbir şey bulamıyorsunuz ama kabul edin, durakladığınız iki an var: Birincisi abuk sabuk paparazzi programlarından birinde, beğendiğiniz birinin adı anıldığında, bir de Fashion TV'ye geldiğinizde... Bir yandan bu kanalda takılmak istemiyor, diğer yandan da bu havalı kadınları, hoş hoş giysiler içerisinde görüp iç geçiriyorsunuz. Eğer bu kadınlar ne yapıyor da böyle ince kalıyor diye kendi kendinize eko yapıyorsanız, sizin için araştırıp bulduğumuz manken sırlarına bir göz atın derim. Nefis bir vücut için bir besin adı vermek gerekirse, doğrudan soya diyebilirsiniz. Üstelik soya, sadece hayalini kurduğunuz o harika vücuda kavuşmanızı sağlamaz, aynı zamanda içerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde, serbest radikaller nötralize edilir. Yapılan araştırmalar, acılı, biberli, salsa soslu, zencefilli ve hardallı yemeklerin kişinin metabolizmasını hızlandırdığını gösteriyor. Çekirdekli sebze ve meyveleri tercih edin ve bu besinleri tüketirken, çekirdeklerini de yiyin. İçerdikleri lif açısından çekirdekler son derece zengindir ve besinlerin vücut tarafından emilimine yardımcı olur. Ayrıca sindirim için de son derece yararlıdır. Vücut, tatlandırıcılı şeker ve sakızları,etkili bir şekilde parçalayamadığından, su toplanmasına ve şişmelere sebep olabilir. Kafanızdan daha büyük olan hiçbir şeyi yemeyin. Hatta göbek salata bile. Çünkü bu her ne kadar zararsız ve son derece düşük kalorili gözükse de, midenizin genişlemesine sebep olur ve bu durumda doymak için daha çok besin tüketmeniz gerekir. Yavaş yiyin. Böylece hem ne yediğinizi anlayıp, daha zevkli bir şekilde öğünlerinizi tüketiyor olacaksınız, hem de çiğnemeye normalde ayırdığınızdan daha çok zaman ayırmak, stresinizi azaltacak. Kendinizi yalnız hissederseniz, bir arkadaşınızı aramakta duraksamayın. Unutmayın, besinler açlığınızı gidermek içindir, arkadaşınız olmak için değil. Doğru nefes alma tekniklerini öğrenmeye çalışın. Çünkü doğru alınmış nefes, sadece yemekten geldiğini zannettiğiniz enerjiyi size sağlar. Konserve et, çorba ve soslarınızı, buzdolabında soğutun. Böylece bu besinlerde bulunan yağlar, birikir ve yüzeyde toplanır. Böylece bu yağ tabakasını kaldırıp atabilirsiniz. ZAYIFLARKEN BUNLARA DİKKAT Kilo vermek isteyip yanlış egzersiz ve yöntemler uygulayanlar vücutlarına zarar verecebiliyorlar, bu nedenle zayıflama yolunda ilerlerken aşağıdaki konulara dikkat etmek gerekiyor. Sauna: Vücuttaki su kaybına neden olur ve bu da yağ yakımını daha fazla zorlaştırır. Diüretik ilaç ve çaylar: Diüretik maddeler veya çaylar, bilinenin aksine vücuttaki yağı yakmaya neden olmaz. Vücut suyunun idrar yoluyla vücudun dışına atılmasına yardımcı olur. Aç kalmak: Yeterli ve gerekli gıda maddelerini almadan uygulanan yöntemler, vücuttaki kas kütlesinin azalmasına sebep olurken, yağ kitlesinde bir değişim görülmez. Kaslar vücudun yağ yakan fabrikaları olduğuna göre, yağ yakmak için kas kitlemizi kaybetmemiz gerekmektedir. Masaj: Dolaşım sistemini ve kaslardaki gerilmeleri rahatlatmak için uygulanan manüpilasyonlar, vücudumuzdaki yağı yakmayacağı gibi, vücut yağını bir yerden bir yere de taşımaz. Karbonhidratsız beslenme: Karbonhidratlar, suyu vücutta tuttuğu için, şişman insanların yememesi gerekir. Önemli olan kilo kaybı değil yağ kaybı olduğuna göre, karbonhidratsız vücudun yağ yakmayacağı bilinmelidir. Yüksek tempolu egzersizler: Yüksek tempolu egzersizler, vücutta yağdan çok karbonhidrat yakacağından uygulaması yanlıştır. Ağırlık çalışmaları: Ağırlık çalışmaları yağ yakılmasını sağlamaz, ama kas kitlesini reaksiyona geçireceği için yağ yakmada destekleyici bir faktör oluşturur. Kısa süreli diyetler: Kısa süreli diyetlerle vücudumuzda yağ yakılmasını sağlamayacağı gibi, diyeti bırakıldığında da vücuttaki yağ artışını hızlandırır. Vücudun sağlıklı olarak yağ yakabilmesi için egzersizin ve doğru beslenme gerekir. Sağlıklı Yaşam İçin Sağlıklı Uyku... Vücudun sağlığı için alınan besinler kadar, uykunun da önemi büyüktür. Kimi zaman üst üste içilen birkaç bardak çay ve kahve, kimi zaman etraftaki ses ve gürültü kimi zaman da kafalardaki küçücük bir problemin büyütülmesi bütün geceyi uykusuz geçirmenize neden olur. Uyumakta güçlük çeken insanlar, iyi uykunun kurallarına uyduklarında bile, zaman zaman uyku problemleri yaşamaya devam edebilirler. Eğer sizinde akşamları erken yatmanıza rağmen uykunuz bir türlü gelmiyorsa; gece geç saatlerde, hatta sabaha kadar gözünüzü kırpmadan oturup televizyondaki tüm programları izliyor ve bir türlü uyuyamıyorsanız önerilerimizi mutlaka uygulamalısınız, sorununuz tamamen ortadan kalkmasa bile en aza inecektir... Uyumanıza Yardım Edecek Yöntemler: - Yatağa uykunuz gelmediği sürece girmeyin, bu durumda yaşayacağınız "acaba uyuyabilecek miyim?" kaygısı uykuya dalmanızı daha da güçleştirecektir. - Öğle uykusundan kaçının. Öğlen uyusu, uyku birikimini azalacağından gece uykunun gelmesini geciktirir ve uykusuzluk çeken insanları olumsuz etkiler. - Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler veya kafeinli içecekler uykunuzu kaçırır. Uyumak için bir bardak ılık süt veya ıhlamurla birkaç bisküvi yemeyi tercih edebilirsiniz. - Akşam saatlerinde yenilen aşırı miktarda yemek veya uyku öncesi aşırı miktarda sıvı alınması mideyi rahatsız ederek, uykuya geçişi zorlaştırır. - Sigaranın uyku bozukluklarına yol açtığını ve nikotinin tüm sinir sistemini etkilediğini unutmayın. - Uyku ortamının fiziksel şartlarına dikkat edin. Işık, gürültü, yattığınız zemin veya oda ısısı uykuya dalmanızı etkileyen faktörlerdir ve bunlar kişiye göre değişir. Siz kendinize en uygun fiziksel ortamı tespit etmeli ve bu ortamda uyumaya çalışmalısınız. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)